1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2016/32980 E. , 2020/16984 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2016/32980 E. , 2020/16984 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının Kasım 2008-18.07.2012 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde aşçı olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde iki dönem çalışması bulunduğunu, ilk dönem çalışmasının 08.11.2003-07.08.2006 tarihleri arasında olduğunu ve istifa ile sona erdiğini, ikinci dönem çalışmasının ise 08.09.2006-10.01.2008 tarihleri arasında olduğunu ve emeklilik sebebi ile sona erdiğini, İstanbul 4. İş Mahkemesi’nin 2013/383 esas sayılı dosyasında açılan davada bu dönemlerle ilgili karar verildiğini ve davacının bundan sonra çalışması bulunmadığını savunarak, reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava konusu dönemde davalı işveren işyerinde çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır.
Kural olarak, çalışma olgusunu davacı ispatlamalıdır.
Somut olayda davacı taraf Kasım 2008-18.07.2012 tarihleri arasında davalı işveren işyerinde çalıştığını ileri sürerken, davalı taraf davacının 08.11.2003-07.08.2006 ve 08.09.2006-10.01.2008 tarihleri arasında iki dönem çalışması olduğunu, davacının bu tarihten sonra herhangi bir çalışması bulunmadığını savunmuştur. Davacının hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde, somut dava bakımından ileri sürdüğü tarihlerde herhangi bir hizmet bildirimi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İstanbul 4. İş Mahkemesi’nin 2013/383 esas sayılı dosyasında davanın 02.08.2013 tarihinde açıldığı, davada emeklilik tarihine kadar olan dönem için talepte bulunulduğu, dava dilekçesinde emeklilikten sonra da çalışmanın devam ettiğine dair herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi, somut davada ileri sürülen feshin o dava tarihi itibariyle de gerçekleşmiş olduğu görülmektedir. Yargılama sırasında dinlenen tek davacı tanığı, davalı işyeri çalışanı değil davacının akrabası olup davacının 2008 yılında emeklilikten sonra da ara vermeden 2012 yılı yaz aylarına kadar çalıştığını ifade etmiştir. Aynı tanık daha önce açılan davada, davacının 2012 yılına kadar çalıştığını beyan etmiştir. O dosyada dinlenen diğer davacı tanığı da davalı işveren işyerinde çalışan değil, yine davacının akrabası olup, ablasının evi davacının işyerine yakın olduğu için çalışmasına tanık olduğunu ve davacının 2011 yılına kadar davalı işveren işyerinde çalıştığını bildirmiştir. Yine önceki dosyada dinlenen komşu işyerinde çalışan davalı tanığı ise, davacının işe girmesine yardımcı olduğunu ve emekli olduğunu söylediği tarihten sonra çalışması bulunmadığını beyan etmiştir. İddia edilen çalışma süresiyle ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu kaydı bulunmaması, daha önce açılan davada devam eden çalışmadan söz edilmemesi ve iddiayı ispat amacı ile dinletilen tek tanığın davacının akrabası olup davalı işyerinde çalışmamış olması hususları ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının, dava konusu dönemde davalı işveren işyerinde çalıştığını yeterli, inandırıcı ve somut delillerle ispatlayamadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Mahkemece, davacının 01.11.2008-18.07.2012 tarihleri arasında davalı işveren işyerinde çalıştığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, bu kabul dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Çalışmanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.