1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2017/18424 E. , 2020/16529 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2017/18424 E. , 2020/16529 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili olan davacının 28/10/2009 tarihinde davalıya ait iş yerinde 3408199717790 SSK sicil numarası ile marangoz ustası olarak 28/06/2014 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin bu işyerindeki çalışmasını haftanın 6 günü 08.00-18.30 saatleri arasında yaptığını, müvekkilinin, davalıya ait iş yerinde yukarıdaki esaslar dahilinde çalışmaya başlamış olmasına rağmen 30/07/2011 tarihine kadar ayda 2-3 pazar günü saat 18.30'a kadar haftada 4 günden aşağı olmamak üzere saat 22.00'ye kadar çalıştırıldığını, müvekkilinin yapmış olduğu 28/10/2009 -30/07/2011 tarihleri arasındaki haftasonu tatili ve fazla çalışma ücretlerinin işi bırakmış olduğu 28/06/2014 gününe kadar ödenmediğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarına içtihatları doğrultusunda yeme içme ve benzeri için geçen 1 saatlik zaman zarfı düşünüldüğünde müvekkilinin günde 9,5 saat iş yerinde fiilen çalıştığını, haftanın 6 günü çalışan müvekkilinin (6x9,5=57) 57 saat davalı iş yerinde fiilen çalıştığını, müvekkiline yapmış olduğu bu fazla çalışma ücretlerinin de işi bıraktığı güne kadar ödenmediğini, ayrıca iş veren tarafından müvekkilinin yılda sadece 5 gün ücretli izne çıkarıldığını, dini bayramlar hariç olmak üzere resmi tatillerde de iş yerinde çalışmaya devam ettiğini, fazla çalışma ücretinin ödenmemesinin işçiye İş Kanunu uyarınca haklı fesih imkanı verildiğini, (9. Yargıtay Hukuk Dairesi 2007/511 esas, 2007/85888 karar- 2008/20537, 2008/12483 karar) yapmış olduğu fazla çalışmanın ücretini alamayan müvekkilinin 28/06/2014 günü haklı nedenle tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, müvekkilinini çalışma ve fazlaçalışma ücretinin ödenmediğini tanık beyanları ile ispatlayacağını, müvekkilinin haklıbir nedenle işten çıktığını, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, delil listelerinde açık bir şekilde davacının işe başladığı tarihten, işi bıraktığı tarihe kadar aylık olarak her ay almış olduğu maaş ile aylık yapımş olduğu fazla mesai ve çalıştığı haftasonu çalışmalarını gösterir ücret bordroları ve ücret hesap pusulalarını sunduğunu, bu çalışmalarına karşılık aldığı ücret miktarlarının da bizatihi davacının imzası ile sabit olduğunu, davacının 28/10/2009 tarihi ile 30/07/2011 tarihleri arasında yapmış olduğu fazla mesailer ile çalışmış olduğu hafta sonu çalışmalarına ilişkin almış olduğu ücretlerin davacının imzası ile sabit olup, davacının bu dönem ile yine işi bıraktığı tarihe kadar hiçbir alacağının olmadığının sabit olduğunu, bu sebeple davacının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğinin açık ve net olduğu, iş sözleşmesini haksız olarak fesheden işçinin kidem tazminatı talep etmesinin hukuken imkansız olduğunu, davacının 28/06/2014 tarihinden sonra işe gelmediğini, müvekkili olan şirketin de 04/07/2014,05/07/2014 ve 07/07/2014 tarihlerinde işe gelmediğine dair tutanakları tutmuş ve 09/07/2014 tarihinde Alaçam Noterliğinin 02296 yevmiye nolu ihbarnamesi ile '...izin almaksızın ve amirlerine bilgi vermemksizin işe gelmediğini ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II(g) bendine göre iş sözleşmesinin bildirimsiz ve tazminatsız olarak fesh edileceği' bildirildiğini, davacının çalıştığı her yıl için kullanması gereken ücretli izin haklarının kullandırıldığını, delil listesinde de dav acının her yıla ait yıllık izinlerini kullandığına ilişkin davacının imzasını taşıyan belgeler sunulduğunu, davacının hiçbir yıla ait yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını, davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağının da bulunmadığını, bu sigortanın pirimlerini de davacı adına şirketin ödediğini, davacıya istediği zaman özel izin verildiğini, davacının av merakı nedeniyle özel izin alıp ava gitmesi için izin dahi verildiğini, bu nedenlerle öncelikle davacının tek taraflı olarak haksız olarak sözleşmesini feshettiği için kıdem tazminatı alacağı talebinin reddine, diğer alacakları yönünden de hepsi ödenmiş olduğundan dolayı müvekkili şirketten bir alacağı bulunmadığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı taraf 21/11/2014 havale tarihli dava dilekçesi ile davalı ... Orman Ürünleri Ltd Şti'inde 28/10/2009 tarihinde marangoz ustası olarak işe başladığını ve bu çalışmanın 28/06/2014 tarihine kadar sürdüğünü, çalıştığı süre zarfında tazminat ve fazla çalışma ücreti alacağının ödenmediğini belirtmek suretiyle kıdem tazminatı alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, ulusal bayram ve genel tatil alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı ve hafta tatili ücreti alacağı yönü ile talepte bulunduğu, bu kapsamda toplanan bilgi ve delillere göre davacı ...'nun 28/10/2009 tarihinde davalı şirkette işe başladığı ve 28/06/2014 tarihine kadar aralıksız ve kesintisiz olarak davalı şirkette çalıştığı, bu durumun davacıya ait hizmet dökümünde anlaşılır olduğu, 2014 yılı Haziran ayında davacı ... ile davalı şirkette ustabaşı olarak ... arasında davacının 3 günlük rapor alma isteği hususunda anlaşmazlık yaşandığı bunun üzerine davacının işyerinden ayrılarak işten çıktığı, davacı tarafça konu edilen alacak kalemlerinin ayrı ayrı irdelenmesinde kıdem tazminatı alacağı yönünden kıdem tazminatı işçinin iş yerinde sadakatle çalışarak hizmet etmesi sebebi ile yıpranması karşılığı geleceğini teminat altına alma amacına yönelik, bazı sebeplerle hizmet sözleşmesine sona ermesi hallerinde veya işçinin haklı, işverenin ise haksız olarak hizmet akdinin tek taraflı olarak fesh etmesi sonucunda kıdemi bir yıl veya daha fazla olan işçiler için öngörülen kendine özgü bir tazminat olduğu, dolayısıyla davacının davalı şirket tarafından iş akdinin sona erdirilmediği, davacının kendi iradesiyle işten ayrıldığı, davacı ile ustabaşı arasındaki yaşanan tartışmanın işçi açısından haklı fesih olarak kabul edilemeyeceği, bu itibarla davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verildiği, yıllık ücretli izin alacağı yönünden işyerinde işe başladığı günden itibaren deneme süresi de içinde olmak üzere en az 1 yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilmesi gerektiği, yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği, hizmet süresi bir yıldan beş yıla kadar olanlara 14 gün, beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara 20 gün, onbeş yıldan fazla olanlara 26 günden az izin verilemeyeceği, yıllık izin ücreti alacağının beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu, yıllık ücretli izin hakkının kullanılıp kullanılmadığına ilişkin ispat yükünün işverende olduğu, bu itibarla davalı tarafça davacı ...'nun yıllık izinlerinin tamamının kullandırıldığının ispat edilemediği, davalı tarafça sunulan yıllık izin defterinin incelenmesinde davalının çalıştığı süre zarfında kullanabileceği yıllık izin süresinin 56 gün olduğu, davacını ise 45 günlük yıllık izinini kullandığı ve 11 gün için yıllık izin alacağının oluştuğu, dolayısıyla 280,76 TL (net) yıllık ücretli izin alacağına davacının hak kazandığı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma yapıldığının ispatının davacıya ait olduğu, dinlenen tanık beyanı anlatımlarına göre davacının resmi bayramlar ile genel tatil günlerinin bir kısmında çalıştığının sabit olduğu, dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtilen 587,50 TL (net) ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanmak suretiyle neticeten 411,25 TL alacağa davacının hak kazandığı, fazla çalışma alacağı yönünden İş Kanunu ve İş Kanuna İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğine göre, fazla çalışma kanunda yazılı koşullar çerçevesinde 45 saati aşan çalışmalar olduğu, fazla çalışma için işçinin onayının alınması gerektiği, yaptırılan bu çalışma karşılığında işçiye normal saat başı ücretinin %50 fazlasının ödenmek zorunda olduğu, fazla çalışma alacaklarının beş yıllık zamanaşımına tabi tutulduğu, iş sözleşmesi devam ederken de fazla mesai ücretinin işverenden istenebileceği, bu kapsamda davacının dinlenen tanık beyanları anlatımlarına göre de işyerinde normal masaiden fazla çalışmasının bulunduğu, davalı şirket tarafından bazı aylarda fazla çalışma ücretinin ödendiği kim aylarda ise fazla çalışma ücretinin ödenmediği, ödenen aylara ilişkin olarak ise saat başına düşen bürüt ücretin %50 artırılmış hali üzerinden hesaplanmadığı, bu itibarla hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu uyarınca %30 oranında hakkaniyet indirimi ve davalı şirket tarafından yapılan ödemenin mahsubu sonucu neticeten davacının 2.003,95 TL (net) fazla çalışma ücreti alacağına hak kazandığı, hafta tatili alacağı yönünden 4857 sayılı yasanın 46. maddesine göre İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63. üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verileceği ve çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenmesi gerektiği, hafta tatil günlerinde çalışma yapıldığının ispatının davacıya ait olduğu, dinlenen tanık beyanı anlatımlarına göre davacının tanık beyanları anlatımlarına göre bir pazar günü çalışıp bir pazar günü dinlendiği, dolayısıyla davacının ayda iki pazar günü çalıştığı sonucuna varıldığı, dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporunda belirtilen 994,67 TL (net) hafta tatil ücreti alacağına %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanmak ve davalı tarafça ödenen miktar mahsup edilmek suretiyle neticeten 270,06 TL (net) alacağa davacının hak kazandığı gerekçesi ile kıdem tazminatı haricindkei taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, kıdem tazminatının reddedilmiş olması bakımından
Dava dilekçesinde hafta tatil ücreti ve fazla mesai ücretinin ödenmediği, fazla mesai ücreti ödenmediği için davacının iş aktini haklı nedenle feshettiği ileri sürülmüştür.
Davalının, davacının iş aktini feshinden sonra tuttuğu devamsızlık tutanakları fesih bakımından neticeye etkisizdir.
Davacının hizmet döküm cetvelinde davalıdan çıkışından 3 ay sonra başka yerde işe girişi görünmektedir.
Davacı tanığı ... “...bildiğim kadarı ile ...'ın parmağı işyerinde yaralandıktan sonra şirket ile aralarında anlaşmazlık yaşanmıştı, ustabaşı olan ... ile aralarında yaşanan tartışma sonrasında işten ayrıldı, işten ayrıldıktan sonra herhangi bir yerde çalışıp çalışmadığı hususunda bir bilgim yoktur...”, davacı tanığı ... “...halen de çalışıyorum,...yanlış hatırlamıyorsam 2014 yılının ramazan ayında davacı ... 3 günlük rapor almıştı, usta başı olan ... kendisini hainlikle suçlamıştı, daha doğrusu biz bu hususu sonradan öğrendik, potronu olan ...nin yanında toplantı yaparken davacı ... 'ben ne şekide hainlik yapmışım, 3 günlük rapor almak suç mu gece çalışın dediniz çalıştık, akşama kalın dediniz kaldık, hainlik bu mudur' şeklinde sözler söyledi ve işten ayrıldı, iş yerinde usta başı tarafından bu şekilde bir davranışa maruz kaldığı için işyerinden ayrılmıştır, ben işe girdiğim 2007 yılından 2009 yılına kadar fazla mesai ödenmedi, 2009 yılında ise fazla mesai ücreti ödenmeye başlamıştır, söz konusu toplantıda patron tarafından davacı tarafa seni işten çıkardık diye bir söz söylenmedi”, davalı tanığı H.İ.K. “Ben davalı şirkette yaklaşık 6 yıldır çalışıyorum, davacı ...'ı tanıyorum, bildiğim kadarı ile ... ustabaşı olan ...'den bir günlük izin istemiştir, ... Bey kendisine bu izni vermek istemeyince taraflar arasında anlaşmazlık yaşanmıştır ve bundan dolayı ... iş yerinden ayrılmıştır...”, davalı tanığı ... ”Ben yaklaşık bir yıl kadar önce davalı şirkette çalışmaya başladım ve halende bu şirkette çalışıyorum, ... bildiğim kadarı ile ... müdüriyet ile yaşadığı bir takım sorunlar nedeni ile işyerinden ayrılmıştır”, davalı tanığı ... “halende bu iş yerinde çalışıyorum,...... parmağı koptuktan sonra bir dönem iş yerinden bir günlüğüne izin istemişti, kendisine bu izin verilmeyince morali bozuldu iş yerinde hainlikle suçlandığını bize anlatmıştı o tarihten sonra da iş yerinden ayrıldı” davalı tanığı ... “Ben davalı şirkette ustabaşı olarak çalışıyorum...kendisi işten ayrıldığı dönemde diğer ustabaşı ile aralarında bir takım sorunlar yaşanmıştır ancak problemin ne olduğu hususunda bilgi sahibi değilim” yönünde beyanlarda bulunmuşlardır.
Dosya kapsamına göre davacının fazla mesai ücreti, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil alacakları bulunduğu, davacının 1 ya da 3 gün gibi kısa süreli bir izin istemesi ya da doktor raporu alması gibi bir durumun söz konusu olması üzerine davacının üstü pozisyonundaki kişi ile sorunlar yaşadığı, bunun üzerine fazla mesai cretleri de ödenmeyen davacının iş aktini haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. Fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı talepleri kabul edilen davacının, somut olay kapsamında kıdem tamzinatı talebinin de kabul edilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kıdem tazminatı talebinin reddedilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.