1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2017/18740 E. , 2020/15643 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2017/18740 E. , 2020/15643 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin ... ilçesi ... Belediyesi'nde işçi olarak çalışmakta iken 6360 sayılı Yasa nedeniyle, belediyenin kapatılması üzerine 01/04/2014 tarihinde davalı idare bünyesinde çalışmaya başladığını, önceki çalıştığı iş yerindeki toplu iş sözleşmesi sona ermesine ve yeni iş yerindeki toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya aidat ödenmesine rağmen yararlandırılmadığını, davalı İdarede çalışmaya devam ettiği sırada 01/06/2015 tarihli dilekçe ile TİS'den kaynaklanan haklarının ödenmesi yönündeki isteğinin, davalı İdarenin 02/06/2015 tarih 6741 sayılı yazıları ile iş sözleşmesi hükümlerine göre ödeme yapıldığı gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkilinin ... Belediye'sinde çalışması sırasında imzalanan TİS'nin süresinin 14/10/2014 tarihi itibariyle sona erdiğini, davacının davalı iş yerinde çalışmaya başlar başlamaz yetkili sendika olan... Sendikasına üye olarak maaşından sendika aidatının kesildiğini, eski çalıştığı iş yerindeki TİS sona erdiği tarihten sonra aidat ödediği sendika ile imzalanan TİS hükümlerinden yararlanması gerekirken yararlandırılmadığını, davacı müvekkil davalı iş yerindeki sendikaya aidat ödemesine karşın TİS hükümlerinden yararlandırılmaması yasanın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, davalı iş yerinden nakledilmeyen işçilere TİS den kaynaklanan fark ücretlerin ödenirken aynı konumda olan ve nakledilen diğer işçilere fark ücretlerinin ödenmemesinin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, müvekkilinin fark ücretleri alamadığı gibi günlük ücretinin de artışının yapılmaması sonucunda şuan çalışmakta olduğu kurumda kendisine eksik ücret ödendiğini, bu nedenle 8.156,81 TL brüt ücret alacağı farkının, 1.236,51 TL brüt eksik ödenen yıpranma alacağının, 2.864,80 TL brüt eksik ödenen akdi ikramiye alacağının, 754,62 TL brüt eksik ödenen yemek ücreti alacağının dava tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan faizi geçmemek üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile, 1.218,26 TL brüt eksik ödenen yasal ilave tediye alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi geçmemek üzere mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili idarede bulunan kayıtlara göre tabi olduğu TİS hükmü doğrultusunda ücret ve diğer haklardan faydalandırıldığını, davacı hakkında uygulanan ücret ile diğer mali ve sosyal hakların, tamamen kendisinin hür iradesi ile imzalanarak yürürlüğe giren ve geçmiş yıllarda kendisine uygulanan TİS hükümleri çerçevesinde yapıldığını, müvekkili idarenin tek taraflı olarak TİS hükümlerini değiştirme hak ve yetkisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Toplu iş sözleşmesi, işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında, iş sözleşmesinin yapılması, muhtevası ve sona ermesi ile ilgili hükümleri düzenlemek için yapılan, tarafların karşılıklı hak ve borçlarını, toplu iş sözleşmesinin uygulanması ve denetimi ile uyuşmazlıkların çözüm yollarına ilişkin hükümleri de içerebilen yazılı bir sözleşmedir.
Bilindiği üzere, bireysel iş sözleşmeleri gibi toplu iş sözleşmeleri de, çalışma koşullarının belirlenmesi açısından başvurulması gereken en önemli kaynaklardandır. Kural olarak, bir iş sözleşmesinde yer alabilecek tüm konular toplu iş sözleşmesi ile de düzenlenebilir. Toplu iş sözleşmesi kollektif bir hukuki düzenleme niteliğinde bulunduğundan, iş sözleşmelerinin üzerinde ve maddi anlamda kanun gibi onları etkileyecek tarzda hükümler içerir. Toplu iş sözleşmelerinde iş sözleşmelerinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenleyen hükümler, toplu iş sözleşmelerinin zorunlu unsurlarındandır.
Dosya içeriğinden, davacı işçinin ... Belediyesinde çalışmakta iken 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince nihai olarak 31.03.2014 tarihinde Isparta İl Özel İdaresine devredildiği anlaşılmaktadır. Davacının devirden önce belediyede yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandığı ve bu toplu iş sözleşmesinin 19/07/2013 imza tarihli 01/07/2013 ila 30/06/2015 yürürlük tarihli olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının devirden sonra çalışmaya devam ettiği ... işyerinde ise 01.03.2013 ilâ 28.02.2015 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesinin yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, nakilden sonra toplu iş sözleşmesinin tarafı Yol İş Sendikasına üye olmuş ve üyeliği de işverene bildirilmiştir.
Toplu iş sözleşmesi özerkliği, işçi ile işveren taraflarının karşılıklı anlaşarak aralarındaki ilişkiyi düzenleyen kuralları serbestçe koyabilmelerini ifade eder . Buna göre, yeni toplu iş sözleşmesinde, sona eren toplu iş sözleşmesinde yer alan hak ve menfaatlerin işçi aleyhine değiştirilmesi mümkündür.
Ayrıca 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 10. fıkrasının son cümlesine göre de “Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2012 yılı Eylül ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir”.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta olan davacının, yürürlüğe giren yeni toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince ücretinin yeniden belirlenmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, toplu iş sözleşmesi özerkliği ve düzen ilkesi gereğince işçi aleyhine düzenlemenin olanaklı olması yanında, 6360 sayılı Kanun gereğince de nakil giden işçinin, yenisi yürürlüğe girinceye kadar önceki toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı da tartışmasızdır.
Bütün bu açıklamalar karşısında, işveren uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.11.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.