1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2016/27900 E. , 2020/12464 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2016/27900 E. , 2020/12464 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının 13/09/2010-21/11/2014 tarihleri arasında davalı bankanın ... Şubesi'nde müdür yardımcısı ( kobi bankacılığı portföy yöneticisi ) olarak çalıştığını, davacı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik Merkezi'ne yapmış olduğu başvuru neticesinde 14/11/2014 tarihi itibari ile yapılan incelemede sigortalılık süresinin 16 yıl, prim ödeme gün sayısının ise 5389 gün olduğu belirtilerek yasal ihbar süresinede uyularak iş akdinin feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarını talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının kendi isteği ve iradesi ile ihtarname çekerek iş akdini kendisinin feshettiğini, emeklilik tahsis müracaatinde bulunmadığını, yeni işe girdiğini, prim usulü çalıştığını ve yargıtay kararları gereği prim usulü çalışan kişilere fazla çalışma ücret ödenemeyeceğini, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının bilirkişi raporunda belirtilen tarihler arasında ve ücretle davalı işyerinde çalıştığı, davalı tarafça davanın reddi savunulmuş ise de bu hususun usulünce kanıtlanamadığı, davalı işyerinde 4 yılı aşan hizmeti bulunan davacının tazminat hakkından vazgeçecek şekilde davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işçi lehine yorum ilkesi de dikkate alınarak mevcut belgeler ve tanık beyanlarından kurumdan aldığı 14/11/2014 tarihli 16 yıl sigortalılık süresi 5389 prim ödeme gün sayısını içeren belge ile davalı işverenliğe başvurduğu ve ayrıca ücret alacağı bulunan davacının haklı olarak iş akdine son verdiği kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varılarak alacakları yönünden bilirkişi tarafından 20/01/2016 havale tarihli hesap raporu düzenlendiği, davalı vekilinin rapora ve ıslah dilekçesine itirazları üzerine bilirkişiden 21/04/2016 tarihli ek hesap raporu alındığı, ek rapor içeriği itibarıyla dosyadaki belgelere usul ve yasaya uygun olup mahkemece benimsendiğinden belirtilen miktarla sınırlı olarak kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacak taleplerinin kabulüne, fazla mesai ücretinden takdiren % 30 oranında indirim yapılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında fazla mesai alacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını ispat yükü işçide, ödendiğini ispat yükü ise işveren üzerindedir. İspat konusunda en önemli deliller yazılı belgelerdir. Kayıtlara itibar asıl olup her bir kaydın gerçeği göstermediği ispatlandığı taktirde bu belgeler delil değerini kaybedebilir. Yazılı belge genellikle bulunmadığından ve fazla çalışma olgusu fiili bir durum olduğundan tanıkla da ispatlanması mümkündür. Tanıkla menfaat birliği yani husumet olgusu tanığın itibar değerini azaltmaktadır. Bu durumlarda salt husumetli tanık beyanları ile sonuca gidilmemesi, fazla çalışma yapıldığına dair davalı beyanı, davalı tanığı beyanı, yazılı belgeler gibi yan delilleri aramaktadır.
Tanığın davacının işe girişinden çıkışına kadar tüm dönem değil, davacıyla belirli bir süre çalışması halinde beyanlara sadece o süre için itibar edilmelidir.
Somut olayda, Mahkemece davacının 13.09.2010 - 21.11.2014 tarihleri arasında davalı bankada çalıştığı kabul edilerek hesaplamalar yapılmıştır. Ancak dinlenen davacı tanığı ... beyanında ... şubesinde 2010 yılı Aralık ayından 07.03.2014 tarihine kadar çalıştığını ifade etmiştir. Bu nedenle davacının bu tanık ile birlikte çalıştığı dönem yönünden fazla mesai hesaplanmalı, sonraki dönemler için ise davalı tanıklarının beyanı değerlendirilmeli, buna göre hesaplama yapılmalıdır. Hesaplamaya ilişkin eldeki hükme esas olup bozma nedeni yapılmamış unsurlarda usuli muktesap hak gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 19/10/2020 günü oybirliği ile karar verilmiştir.