9. Hukuk Dairesi 2016/16763 E. , 2020/5122 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2016/16763 E. , 2020/5122 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait gemilerde yağcı olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının şirkete ait gemilerde ihtiyaca göre dönem dönem yağcı olarak çalıştığını, kontrat süresi bitmesi nedeniyle gemiden ayrılmak istediğine yönelik dilekçe verdiğini ve bundan sonra ayrıldığını kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı gibi sözleşme gereği kıdem tazminatının da aylık ücreti içinde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmadan sözleşme bitimine 1 gün kala fesh edildiği, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacıya çalışırken avans olarak bir kısım kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Taraflar arasındaki iş sözleşmelerinde aylık sabit ücret yanında sözleşme bitiminde davacıya belirli bir miktar kıdem tazminatı ödeneceğinin belirtildiği ve bir kısım bordrolarda 'kıdem' açıklaması ile belirli miktarlarda tahakkuklar yapılarak davacıya ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, çalışırken kıdem tazminatı ödemesi yapılamayacağını belirtirken davalı taraf ödemenin mahsubunu istemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu ödeme ücret eki olarak kabul edilerek giydirilmiş ücrette dikkate alınmıştır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme hükümleri dikkate alındığında bir kısım bordrolarda 'kıdem' açıklaması ile tahakkuk ettirilen ödemelerin avans ödeme kabulü ile kıdem tazminatından mahsubu gerekirken ücrete giydirilmesi hatalıdır.
3- Davacının gemi adamı ve Deniz İş Kanunu’na tabi olduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Anılan kanunda kıdem tazminatına yürütülecek faize ilişkin bir hüküm yoktur. 4857 sayılı İş Yasasına tabi işçilik alacaklarına uygulanan ve kanunda açıkça düzenlenen mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının gemi adamının alacaklarına uygulanması mümkün olmadığı gibi yasadan doğan bir temerrüt de olmadığından, bu durumda kıdem tazminatı için genel hükümler doğrultusunda dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken, yazılı şekilde fesih tarihinden itibaren işleyecek mevduat faizine hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait gemilerde yağcı olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının şirkete ait gemilerde ihtiyaca göre dönem dönem yağcı olarak çalıştığını, kontrat süresi bitmesi nedeniyle gemiden ayrılmak istediğine yönelik dilekçe verdiğini ve bundan sonra ayrıldığını kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı gibi sözleşme gereği kıdem tazminatının da aylık ücreti içinde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmadan sözleşme bitimine 1 gün kala fesh edildiği, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacıya çalışırken avans olarak bir kısım kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık vardır.
Taraflar arasındaki iş sözleşmelerinde aylık sabit ücret yanında sözleşme bitiminde davacıya belirli bir miktar kıdem tazminatı ödeneceğinin belirtildiği ve bir kısım bordrolarda 'kıdem' açıklaması ile belirli miktarlarda tahakkuklar yapılarak davacıya ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, çalışırken kıdem tazminatı ödemesi yapılamayacağını belirtirken davalı taraf ödemenin mahsubunu istemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda söz konusu ödeme ücret eki olarak kabul edilerek giydirilmiş ücrette dikkate alınmıştır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme hükümleri dikkate alındığında bir kısım bordrolarda 'kıdem' açıklaması ile tahakkuk ettirilen ödemelerin avans ödeme kabulü ile kıdem tazminatından mahsubu gerekirken ücrete giydirilmesi hatalıdır.
3- Davacının gemi adamı ve Deniz İş Kanunu’na tabi olduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Anılan kanunda kıdem tazminatına yürütülecek faize ilişkin bir hüküm yoktur. 4857 sayılı İş Yasasına tabi işçilik alacaklarına uygulanan ve kanunda açıkça düzenlenen mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının gemi adamının alacaklarına uygulanması mümkün olmadığı gibi yasadan doğan bir temerrüt de olmadığından, bu durumda kıdem tazminatı için genel hükümler doğrultusunda dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken, yazılı şekilde fesih tarihinden itibaren işleyecek mevduat faizine hükmedilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.