1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

9. Hukuk Dairesi 2016/15512 E. , 2020/4873 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
9. Hukuk Dairesi 2016/15512 E. , 2020/4873 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı-karşı davalı işçi vekili, davacının 04.08.2008-16.05.2014 tarihleri arasında muhasebe uzmanı olarak aylık en son net 2.100,00 TL ücretle çalıştığını, yemeğin işveren tarafından karşılandığını, fazla mesai ücretlerinin ve yıllık izin ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla mesai ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı-karşı davacı işveren vekili, davacının iş akdini haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak feshettiğini, esasen iş akdini başka bir işyerinde çalışmak için feshettiğini, iş akdinin feshini müteakip davacıya yıllık izin ücretinin ödendiğini, davac işçinin ihbar süresine riayet etmeksizin iş akdini haklı neden olmadan sonlandırdığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini, ihbar tazminatı alacağını istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının 04.08.2008-16.05.2014 tarihleri arasında aylık net 2.100,00 TL ücret üzerinden davalı işveren nezdinde çalıştığı, her ne kadar davacı taraf fazla mesai ücretlerinin ve yıllık izin ücretinin ödenmemesi nedeni ile iş akdini sona erdirdiğini ileri sürmüş ise de davacının işten çıkış kodunun istifa olarak gösterildiği, iş akdi devam ederken yıllık izin hakkının ücrete dönüşemeyeceği, bu yönü ile izin ücretinin ödenmemesinin fesih nedeni olarak gösterilemeyeceği, fazla mesai iddiasına ilişkin olarak taraflar arasında imzalı olan hizmet sözleşmesinde fazla mesai ücretinin aylık ücrete dahil olduğunun belirtildiği, buna göre 270 saate kadar yapılan fazla çalışmalar için ayrıca fazla çalışma ücretinin talep edilemeyeceği, işyeri giriş çıkış kayıtlarının sunulmadığı 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin ayda bir hafta 8 saat fazla çalışma yapılmış olması ve tanıkların çalışma süreleri birlikte gözetildiğinde yılda 270 saati aşan fazla çalışmanın bulunmadığı, işyeri giriş çıkış kayıtlarının sunulduğu 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında ise yine davacının her bir yıl için 270 saati aşan çalışmasının bulunduğunun kanıtlanamadığı, bu itibarla sözleşme hükmü, puantaj kayıtları ile ispatlanan dönem, yazılı delil sunulmayan döneme ilişkin tanık anlatımları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının fazla mesailerinin yıllık 270 saate ulaşmadığından fazla mesai alacak talebinin sabit olmadığı, bu itibarla davacının iş akdini haklı nedenle sona erdirdiğini ispatlayamadığı kıdem ve ihbar tazminatlarının sabit görülmeyeceği, davacının haklı olmaksızın ve bildirim süresi tanımaksızın işyerinden ayrılmış olması nedeni ile işveren taraf lehine ihbar tazminatının koşullarının oluştuğu, karşı dava ihbar tazminatı talebinin sabit görüldüğü gerekçesi ile davacı karşı davalı işçinin kıdem tazminatı, fazla mesia ücreti, yıllık izin ücreti taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı işverenin ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı- karşı davalı işçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut uyuşmazlıkta, fazla mesai ücretinin hesaplanma şekli bakımından
İş aktine göre yıllık 270 saatlik fazla mesanin ücrete dahil olduğunun kabulü açısından
Hükme esas bilirkişi raporunda işyerine giriş çıkış kayıtları olan dönemler için nasıl hesapladığına dair hiç bir açıklama yapmaksızın neticeten yıllık ya da bazı aylar arasında ne kadar fazla mesai olduğu belirtilmiştir. Giriş çıkış kaydı olmayan dönemler için tanıklara göre davacının ayda 1 hafta 8 saat fazla mesai yaptığı, ayın diğer haftalarında haftalık çalışma süresinin 42,5 saat olduğunu kabul ederek sonuca hesaplanmıştır. Yıllık fazla mesainin yılda 270 saati aşıp aşmadığı irdelenmiştir.
Oysa, ücrete dahil olan yıllık 270 saat fazla mesai haftalık bazda hesaplanmalıdır. Yıllık 270 saat haftada 5,2 saat fazla mesai demektir.
Bu nedenle yapılması gereken iş, her hafta için fazla mesai süresini hesaplamak, hesaplanan haftalık fazla mesai süresinden ücrete dahil kabul edilen 5,2 saat fazla mesai süresi düşüp o hafta için varsa artan fazla mesai ücretini hüküm altına almaktır.
Ayrıca, davacı vekilinin tanık beyanlarına göre hesaplanacak fazla mesai süresi bakımından yaptığı itirazların yerinde olup olmadığı, tanık beyanlarına göre hesaplanması gereken haftalık fazla mesai süresinde değişiklik gerekip gerekmediği, tanık beyanları karşılaştırılıp değerlendirilerek, tanıkların bildikleri dönemeler de dikkate alınarak irdelenmeli, neticeten tanık beyanına göre hesaplanan dönemlerdeki haftalık fazla mesai saaatinde değişiklik oklup olmayacağı denetime elverişli şekilde ortaya konmalı, tanık beyanlarına göre hesaplanan dönemlerdeki haftalık fazla mesai bakımından bu şekilde sonuca gidilmelidir.
3-Davacı-karşı davalı işçinin kıdem tazminatı talebinin reddedilmiş ve davalı-karşı davacı işverenin ihbar tazminatı talebinin kabul edilmiş olması bakımından
Yukarıda açıklandığı üzere davacının fazla mesai ücreti hakkı olup olmadığı tespit edilerek az veya çok fazla mesai ücreti alacağının bulunduğunun tespiti halinde, davacı-karşı davalı işçinin iş aktini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı talebi kabul edilmeli ve bu durumda davalı karşı davacı işverenin ihbar tazminatı talebi de reddedilmelidir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
04/06/2020 günü oybirliğiyle karar verildi.