9. Hukuk Dairesi 2016/14761 E. , 2020/3821 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
9. Hukuk Dairesi 2016/14761 E. , 2020/3821 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 23/08/2011 ile 06/12/2013 tarihleri arasında sistem destek uzmanı olarak çalıştığını, 2013 yılı ortalarında şirketin %99,46 sının ... Holding’e geçtiğini, yeni yönetimin eski çalışanları çıkmaya zorladığını, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceği sözü verilerek istifa dilekçeleri imzalatıldığını, ödemelerin yapılmadığını, ayrıca fazla çalışmalarının bulunduğunu, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının hak ettiği fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, hak etmediği halde yıllık izinlerinin bölünerek kullandırıldığını, istifa ederek işten ayrıldığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının verdiği ibraname ile müvekkili şirketi ibra ettiğini, davacının tahsili itibari ile istifanın sonuçlarını tayin ve takdir edebilecek durumda olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 01/05/2012 ile 06/12/2013 tarihleri arasında çalıştığı, davacı tarafça talep edilen fazla çalışma ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahakkuk ettirilerek ödenmiş olduğu, genel tatil günleri çalışmalarının ispat edilemediği, hafta tatili çalışmalarına ilişkin somut veriler elde edilemediği için hesaplama yapılamadığı, yıllık izin ücretlerinin kullandırıldığına dair davalı tarafça imzalı belgelerin ibraz edildiği, ihbar tazminatı talebinin davacının iş akdinin istifa nedeni ile son bulması nedeni ile yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Duruşmada dinlenilen davacı tanığı G.O. “Yönetim değişikliğinden davacı rahatsızdı. Sürekli ayrılmak istiyordu. Yönetim ile bu konuyu konuştu. Sözleşmesinin feshedilmesini istedi, feshedilmeyince kendi isteği ile ayrıldı.” davacı tanığı B.Ş., “Ben davalı şirketin yönetim kurulu değiştikten sonra isteyenlerin tazminatları ödenip sözleşmelerinin feshedilebileceği söylendiğinde işten ayrıldım bilgi işlemde sadece ikimiz çalıştığımız için davacı işten ayrılmadı. Bütün çalışanlara istifa etmeleri durumunda tazminatlarının ödeneceği söylenmişti. Benim tazminatım ödendi. Davacının sözleşmesinin nasıl sona erdiğini bilmiyorum.” davalı tanığı Y.N.G. “Davacı zaman zaman işyerinde memnuniyetsizliğini dile getiriyordu. Davacının işten ayrıldıktan sonra başka bir işe girdiğini biliyorum, ne zaman girdiğini bilmiyorum. Davalı bankada ağustos 2013 tarihinde yönetim değişikliği oldu. Yeni yönetim, işten ayrılmak isteyenlerin tazminatlarının ödeneceğini taahhüt etti. Bu teklif bütün işçiler için geçerli bir teklifti. Davacı o dönem ayrılmak istemedi. Bir süre devam ettikten sonra kendi isteği ile ayrıldı. O dönem ayrılan işçilerin kıdem tazminatları ödendi.” beyanında bulunmuşlardır.
Davacının işverene verdiği istifa dilekçesinde “Bankanızda 23.08.2011-06.12.2013 tarihleri arasında çalışmış bulunmaktayım. Söz konusu çalışma sürem içerisinde doğan tüm kanuni ve akdi haklarımı aldım. İşyerinizden şahsi gerekçelerimle ve kendi istek ve rızamla herhangi bir baskı olmadan 06.12.2013 tarihinde ayrılmak istiyorum. Gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.” şeklinde açıklama olup, haklı fesih sebebi gösterilmemiştir. Dava dilekçesindeki fesih sebeplerinin sübut bulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken, gerekçesi dahi açıklanmadan kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 23/08/2011 ile 06/12/2013 tarihleri arasında sistem destek uzmanı olarak çalıştığını, 2013 yılı ortalarında şirketin %99,46 sının ... Holding’e geçtiğini, yeni yönetimin eski çalışanları çıkmaya zorladığını, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödeneceği sözü verilerek istifa dilekçeleri imzalatıldığını, ödemelerin yapılmadığını, ayrıca fazla çalışmalarının bulunduğunu, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının hak ettiği fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, hak etmediği halde yıllık izinlerinin bölünerek kullandırıldığını, istifa ederek işten ayrıldığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının verdiği ibraname ile müvekkili şirketi ibra ettiğini, davacının tahsili itibari ile istifanın sonuçlarını tayin ve takdir edebilecek durumda olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı işyerinde 01/05/2012 ile 06/12/2013 tarihleri arasında çalıştığı, davacı tarafça talep edilen fazla çalışma ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahakkuk ettirilerek ödenmiş olduğu, genel tatil günleri çalışmalarının ispat edilemediği, hafta tatili çalışmalarına ilişkin somut veriler elde edilemediği için hesaplama yapılamadığı, yıllık izin ücretlerinin kullandırıldığına dair davalı tarafça imzalı belgelerin ibraz edildiği, ihbar tazminatı talebinin davacının iş akdinin istifa nedeni ile son bulması nedeni ile yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Duruşmada dinlenilen davacı tanığı G.O. “Yönetim değişikliğinden davacı rahatsızdı. Sürekli ayrılmak istiyordu. Yönetim ile bu konuyu konuştu. Sözleşmesinin feshedilmesini istedi, feshedilmeyince kendi isteği ile ayrıldı.” davacı tanığı B.Ş., “Ben davalı şirketin yönetim kurulu değiştikten sonra isteyenlerin tazminatları ödenip sözleşmelerinin feshedilebileceği söylendiğinde işten ayrıldım bilgi işlemde sadece ikimiz çalıştığımız için davacı işten ayrılmadı. Bütün çalışanlara istifa etmeleri durumunda tazminatlarının ödeneceği söylenmişti. Benim tazminatım ödendi. Davacının sözleşmesinin nasıl sona erdiğini bilmiyorum.” davalı tanığı Y.N.G. “Davacı zaman zaman işyerinde memnuniyetsizliğini dile getiriyordu. Davacının işten ayrıldıktan sonra başka bir işe girdiğini biliyorum, ne zaman girdiğini bilmiyorum. Davalı bankada ağustos 2013 tarihinde yönetim değişikliği oldu. Yeni yönetim, işten ayrılmak isteyenlerin tazminatlarının ödeneceğini taahhüt etti. Bu teklif bütün işçiler için geçerli bir teklifti. Davacı o dönem ayrılmak istemedi. Bir süre devam ettikten sonra kendi isteği ile ayrıldı. O dönem ayrılan işçilerin kıdem tazminatları ödendi.” beyanında bulunmuşlardır.
Davacının işverene verdiği istifa dilekçesinde “Bankanızda 23.08.2011-06.12.2013 tarihleri arasında çalışmış bulunmaktayım. Söz konusu çalışma sürem içerisinde doğan tüm kanuni ve akdi haklarımı aldım. İşyerinizden şahsi gerekçelerimle ve kendi istek ve rızamla herhangi bir baskı olmadan 06.12.2013 tarihinde ayrılmak istiyorum. Gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.” şeklinde açıklama olup, haklı fesih sebebi gösterilmemiştir. Dava dilekçesindeki fesih sebeplerinin sübut bulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken, gerekçesi dahi açıklanmadan kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.