10. Hukuk Dairesi 2016/7006 E. , 2018/7323 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
10. Hukuk Dairesi 2016/7006 E. , 2018/7323 K.
'İçtihat Metni'
......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-TMK'nun 641. maddesi gereğince paylaşımdan önce mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. MK'nun 681. maddesi gereğince de mirasçılar, bölünmesine veya nakline alacaklı tarafından açık veya örtülü olarak rıza gösterilmemiş olan tereke borçlarından dolayı, paylaşmadan sonra da bütün malvarlıklarıyla müteselsilen sorumludurlar. TMK'nun 682. maddesindeki miras payı oranında ödemeyle yükümlülük üçüncü kişilere karşı değil, mirasçıların birbirlerine karşı rücu haklarına ilişkin bir düzenlemedir. Murisin mirasını reddetmeyen her bir mirasçı, murisin borçlarından müteselsilen ve müştereken sorumludur.
Eldeki dava da, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, yada, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı, kendi, yada, murislerinin kusurları oranında sorumludurlar.
Eldeki dosyada, istemin teselsüle dayalı olması nedeniyle, hüküm altına alınan Kurum zararından, davalı mirasçıların kendi iç ilişkilerinde miras payları oranında sorumlu olsalar da, kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca, temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine,
“1-Davanın kısmen kabulü ile; 40.701,63TL’nın gelir bağlama onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesine göre alınması gerekli 27,70 TL başvuru harcı ile 2.780,33TL nisbi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık as. üc. tarifesine göre belirlenen 4.077,20TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 600 TL bilirkişi ücreti, 27,00 TL tebligat gideri 79,70 TL müzekkere gideri olmak üzere toplamı 706,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,” yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
......
'İçtihat Metni'
......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-TMK'nun 641. maddesi gereğince paylaşımdan önce mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. MK'nun 681. maddesi gereğince de mirasçılar, bölünmesine veya nakline alacaklı tarafından açık veya örtülü olarak rıza gösterilmemiş olan tereke borçlarından dolayı, paylaşmadan sonra da bütün malvarlıklarıyla müteselsilen sorumludurlar. TMK'nun 682. maddesindeki miras payı oranında ödemeyle yükümlülük üçüncü kişilere karşı değil, mirasçıların birbirlerine karşı rücu haklarına ilişkin bir düzenlemedir. Murisin mirasını reddetmeyen her bir mirasçı, murisin borçlarından müteselsilen ve müştereken sorumludur.
Eldeki dava da, müşterek müteselsil sorumluluk esasına göre açılmış olup, teselsüle dayanan davalarda; Kurum, sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptığı sosyal sigorta yardımlarının tümünün tazminini, bütün sorumlulardan birlikte veya sorumluların her birinden, ayrı ayrı, yada, sadece, birinden istemek hakkına sahiptir. Tazmin sorumlularının her biri, vefatları halinde de mirasçıları, Kuruma karşı zararın tamamından müteselsilen, fakat birbirlerine karşı, kendi, yada, murislerinin kusurları oranında sorumludurlar.
Eldeki dosyada, istemin teselsüle dayalı olması nedeniyle, hüküm altına alınan Kurum zararından, davalı mirasçıların kendi iç ilişkilerinde miras payları oranında sorumlu olsalar da, kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi uyarınca, temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine,
“1-Davanın kısmen kabulü ile; 40.701,63TL’nın gelir bağlama onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesine göre alınması gerekli 27,70 TL başvuru harcı ile 2.780,33TL nisbi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Avukatlık as. üc. tarifesine göre belirlenen 4.077,20TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 600 TL bilirkişi ücreti, 27,00 TL tebligat gideri 79,70 TL müzekkere gideri olmak üzere toplamı 706,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,” yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
......