10. Hukuk Dairesi 2015/17969 E. , 2018/789 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, faizsiz olarak ödenen birikmiş aylıklarına her bir ödeme tarihinden itibaren yürütülecek faiz alacağının davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacıya 01.10.1992 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, yurt dışı kesin dönüş yapmamış olması sebebiyle tahsis tarihi itibariyle aylığın iptal edildiği, 21.03.2010 tarihinden itibaren aylık ödemelerinin kesildiği, Kurumun iptal işlemine karşı davacı tarafından ....İş Mahkemesi 2010/231 E. sayılı dosyası ile dava açıldığı, yargılama sonucunda; davanın kabulü ile yaşlılık aylığını iptal eden kurum işleminin kısmen iptali ile yaşlılık aylığının 01.10.1998 tarihinden itibaren geçerli olduğunun tespitine karar verildiği, davacının 14.11.2012 tarihli Kuruma başvurusu ile 21.03.2010-21.04.2013 tarihleri arası aylık ödemeleri için faiz alacağı talebinde bulunduğu, mahkemece, 01.03.2013-22.04.2013 tarihleri arası için faiz hesabı yapıldığı, hesap yapılacak tarihin; 27.10.2014 tarihli ara kararı ile; davacının 14 Kasım 2012 tarihli talep dilekçesi ve 506 sayılı mülga Yasanın 116, 5510 sayılı Yasanın 42. maddelerindeki 3 aylık makul süre dikkate alınmak suretiyle 01/03/2013 tarihinden kurumun toplu ödeme yaptığı 22/04/2013 tarihine kadar biriken aylıklar için işleyen yasal faizin hesaplanması şeklinde belirlendiği, bu tarihin aynı zamanda davacı tarafından açılan Kurum işleminin iptaline ilişkin davanın kesinleşmesinden itibaren 3 ay sonrası olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemenin 3 aylık sürenin belirlenmesine ilişkin ara kararının dayanağı hukuki sebep tam olarak anlaşılmamakla birlikte; Kurum işleminin iptaline ilişkin davanın kesinleşme tarihi ve ilk defa yapılan tahsis olmadığından 506 sayılı mülga Yasanın 116, 5510 sayılı Yasanın 42'nci maddelerindeki 3 aylık makul sürenin dikkate alınması hatalı olmuştur.
Mahkemece, davacının talebinde belirttiği tüm dönem için faiz hesabı yapılıp sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2015/17969 E. , 2018/789 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat