10. Hukuk Dairesi 2015/24810 E. , 2018/10 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

10. Hukuk Dairesi 2015/24810 E. , 2018/10 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale gelen sigortalıya bağlanan gelir,ödenen geçici iş göremezlik ödeneği, yapılan tedavi masraflarının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesidir.
Mahkemece, hükme esas alınan kusur raporunda, davalı şirket %80, sigortalı %20 oranında kusurlu bulunmuşsa da, dava konusu olaya ilişkin açılan ceza davasında; ... 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/925 E, 2008/874 K sayılı kararı ile davalı şirket ortağı ve yönetim kurulu başkanı olan dava dışı ... asli kusurlu bulunmuş; sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi (6098 sayılı Yasa'nın 73. maddesi) hükmü uyarınca, hukuk hâkimi ceza davasında alınmış kusur raporu ile bağlı değilse de kesinleşmiş ceza ilâmıyla saptanmış maddi olgularla bağlıdır. Bu anlamda; ceza davasında kusurlu bulunarak mahkûm edilmiş olunması ve mahkûmiyetin kesinleşmesi halinde cezada mahkum olan kişi/kişilere kusur payı verilmesi gerekeceği muhakkaktır.
Şu hâlde Mahkemece; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, ceza dava dosyasında kabul edilen olgu da dikkate alınarak, yeniden kusur raporu aldırılmalı, maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyetleri usûlünce belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalının hükmü temyiz etmediği hususu da gözetilerek, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön