10. Hukuk Dairesi 2017/2951 E. , 2019/7650 K.
'İçtihat Metni'
Bölge Adliye Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No : 2017/99-2017/263
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi
No : 2012/633-2016/715
Dava, sigorta primine esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair hüküm verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacının, 27.10.2007-02.11.2011 tarihleri arasında davalı şirkette yazılım uzmanı olarak çalıştığını, son net ücretinin 4.500,00 TL olduğunu, çalıştığı dönemde prime esas kazançlarının eksik bildirildiğini, ücretinin Kuruma bildirilen kısmının bankaya '... Bilgi' adı altında yatırıldığını, kalan kısmın şirket yetkilisi ... tarafından yatırıldığını belirterek, prime esas kazançlarının aylık net 4.500,00 TL olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı ... Bilgi İşlem Medya Tasarım Danışmanlık Limited Şirketi vekili; bordrolardan davacının aldığı ücretin kesin olarak tayin edilebileceğini, ... adına ücret yatırıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının, iş sözleşmesini haksız olarak sonlandırdığını, kıdem taziminatı ve bir kısım işçilik alacaklarını alabilmek için açtığı davada feshe haklılık gerekçesi oluşturmak amacıyla bu davayı açtığını, davacının, belirtilen dönemde fiili hizmetini ... Anonim Şirketi işyerinde ve onun emir ve talimatları altında verdiğini, halen aynı şirkette çalıştığını, harici işler yaparak gelir elde eden biri olduğunu, bu gelirleri ile davalının ilgisi olmadığını, bir kısım dönem için hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“ 1-Davanın kabulüne,
2-Ekim 2007 5 günlük prime esas kazancın 633,75 TL olarak, 2007 Kasım ayında 3.489,19 TL prime esas kazanç olduğunu, 2007 Aralık ayı prime esas kazancın 3.558,96 TL olduğunu, 2008 Ocak ayı prime esas kazancın 3.558,97 TL olduğunu, 2008 Şubat ayı prime esas kazancın 2.791,35 TL olduğunu, 2008 Mart ayı prime esas kazancın 2.791,34 TL olduğunu, 2008 Nisan ayı prime esas kazancın 2.965,16 TL olduğu, 2008 Mayıs ayı prime esas kazancın 2.893.18TL olduğu, 2008 Haziran ayı prime esas kazancın 2.952,52 TL olduğu, 2008 Temmuz ayı prime esas kazancın 2.967,35 TL olduğu, 2008 Ağustos ayı prime esas kazancın 3.838,46 TL olduğu, 2008 Eylül ayı prime esas kazancın 3.254,67 TL olduğu, 2008 Ekim ayı prime esas kazancın 3.254,67 TL olduğu, 2008 Kasım ayı prime esas kazancın 3.254,67 TL olduğu, 2008 Aralık ayı prime esas kazancın 3.254,67 TL olduğu, 2009 Ocak ayı prime esas kazancın 3.279,84 TL olduğu, 2009 Şubat ayı prime esas kazancın 3.279,84 TL olduğu, 2009 Mart ayı prime esas kazancın 3.279,84 TL olduğu, 2009 Nisan ayı prime esas kazancın 3.461,69 TL olduğu, 2009 Mayıs ayı prime esas kazancın 4.080,12 TL olduğu, 2009 Haziran ayı prime esas kazancın 4.080,12 TL olduğu, 2009 Temmuz ayı prime esas kazancın 4.154,31 TL olduğu, 2009 Ağustos ayı prime esas kazancın 4.504,50 TL olduğu, 2009 Eylül ayı prime esas kazancın 4.504,50 TL olduğu, 2009 Ekim ayı prime esas kazancın 4.504,50 TL olduğu, 2009 Kasım ayı prime esas kazancın 4.504,50 TL olduğu, 2009 Aralık ayı prime esas kazancın 4.504,50 TL olduğu, 2010 Ocak ayı prime esas kazancın 3.911,15 TL olduğu, 2010 Şubat ayı prime esas kazancın 4.539,75 TL olduğu, 2010 Mart ayı prime esas kazancın 4.706,21 TL olduğu, 2010 Nisan ayı prime esas kazancın 4.738,50 TL olduğu, 2010 Mayıs ayı prime esas kazancın 4.738,50 TL olduğu, 2010 Haziran ayı prime esas kazancın 4.738,50 TL olduğu, 2010 Temmuz ayı prime esas kazancın 4.943,40 TL olduğu, 2010 Ağustos ayı prime esas kazancın 4.943,40 TL olduğu, 2010 Eylül ayı prime esas kazancın 4.943,40 TL olduğu, 2010 Ekim ayı prime esas kazancın 4.943,40 TL olduğu, 2010 Kasım ayı prime esas kazancın 4.943,40 TL olduğu, 2010 Aralık ayı prime esas kazancın 4.943,40 TL olduğu, 2011 Ocak ayı prime esas kazancın 5,177,40 TL olduğu, 2011 Şubat ayı prime esas kazancın 5,177,40 TL olduğu, 2011 Mart ayı prime esas kazancın 5,177,40 TL olduğu, 2011 Nisan ayı prime esas kazancın 5,177,40 TL olduğu, 2011 Mayıs ayı prime esas kazancın 5,177,40 TL olduğu, 2011 Haziran ayı prime esas kazancın 5,177,40 TL olduğu, 2011 Temmuz ayı prime esas kazancın 5.440,50 TL olduğu, 2011 Ağustos ayı prime esas kazancın 5.440,50 TL olduğu, 2011 Eylül ayı prime esas kazancın 5.440,50 TL olduğu, 2011 Ekim ayı prime esas kazancın 5.440,50 TL olduğu, 2011 Kasım ayı prime esas kazancın 362,70 TL olduğunun tespitine,
3-2007 yılı eksik bildirilen prime esas kazancın 6.414,40 TL olduğunu, 2008 yılı eksik bildirilen prime esas kazancın 30.294,41 TL olduğunu, 2009 yılı eksik bildirilen prime esas kazancın 39.813,23 TL olduğunun, 2010 yılı eksik bildirilen prime esas kazancın 46.661,61 TL olduğunu, 2011 yılı eksik bildirilen prime esas kazancın 43.122,43 TL olduğunun tespitine,
” şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı şirket adına kayıtlı ... sicil numaralı işyerinden 27.10.2007-02.11.2011 tarihleri arasında davacının, prime esas kazancının ilk 2 yıl kadar asgari ücret seviyesinde, sonrasında asgari ücretin %8 ile %31 kadarı üzerinden bildirildiği, 03.11.2011-20.12.2011 tarihleri arasında ... adına kayıtlı ... sicil numaralı işyerinde çalıştığı ve prime esas kazancının tavan ücret seviyesinden bildirildiği, davalı şirketin ... sicil numaralı işyerinden ikinci çalışma dönemi olan 21.12.2011-20.02.2012 tarihleri arası prime esas kazancının tavan ücret seviyesinden bildirildiği, dönem bordrolarında 2010 yılı 6. aya kadar tüm çalışanlara ait ücretler asgari ücret seviyelerinde iken 6.aydan sonra farklılaştığı, 2011 yılı Aralık ayında tavan ücret seviyelerine ulaştığının belirlendiği, davalı şirketin 03.01.2006-31.10.2013 tarihleri arasında yasa kapsamında bulunduğu, Kurum kayıtlarında ...'ın ... sicil numaralı işyerinin ortağı olduğunun görüldüğü, banka kayıtlarına göre, davacının ücretinin iki ayrı hesaba yatırıldığı, hesaplarından birinin işveren tarafından internet havalesi yoluyla ... Bilgi adıyla yatırılan hesap olduğu, ikinci olarak ... adıyla internet havalesi yoluyla ödeme yapıldığı, son olarak 2011 yılı Mart ayından itibaren toplam olarak 4.500,00 TL yatırıldığı, 2011 Haziran ayında işveren ve ... tarafından yatırılan tutarın toplam 4.500,00 TL olduğu, ilk derece mahkemesi her ne kadar tanık dinlemiş ise de, bilirkişinin 13.05.2015 tarihli raporunda tamamen banka kayıtlarını esas alarak hesaplama yaptığı, buna göre yazılı delil koşulunun sağlanmış olduğu, ilk derece mahkemesinin gerekçesi yetersiz olsa da varılan sonucun doğru olduğu, davacının, davalı işyerinde çalıştığı sürece aldığı tüm ücretlerin banka hesabına yatırılmış olması nedeniyle yapılan hesaplamanın ve verilen kararın yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı ... vekili; davacının, 4.500,00 TL aylık aldığı iddiasının yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı tespitler içerdiğini, davacı beyanına dayanarak asıl ücretin tespiti yoluna gidildiğini, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasının yetersiz olduğunu, banka hesap hareketlerinin nedeninin, doğrudan davalı tarafın ücretin bir kısmını yatırması olarak kabul edildiğini, davacının başka işyerine hizmet verip vermediğinin araştırılmadığını, gerekçeli kararın 6100 sayılı Yasa'nın 27. maddesine aykırı olduğunu ve hukuki dinlenilme hakkını ihlal eder nitelikte olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... Bilgi İşlem Medya Tasarım Danışmanlık Limited Şirketi vekili; işyeri kayıtlarının aksinin yazılı delille kanıtlanmak zorunda olduğunu, raporun ispat kuralları ve belgelerin ispat gücüne tamamen aykırı düzenlendiğini, itirazlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporları ile üç tanığın beyanı zikredilmek suretiyle karar ile kararın nedenleri arasında gerekçelendirme/nedensellik kurulmuş olmadığını, kararın şekli olarak gerekçeli, maddi olarak gerekçesiz olduğunu, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarını yinelemeleri gerektiğini, bilirkişinin yazılı sınırları aşan ücret miktarının yazılı delille kanıtlamasını belirttiğini, ancak buna kendisinin uymadığını, böylece mahkemenin de yazılı ispat kuralına uymadığını, davalı şirketçe yapılmamış belirsiz miktarlar esas alınarak, davacının iddialarının kabul edildiğini, davacının 3.şahıslara da haricen iş yapabildiğini, davalı şirkete atıfet kaydı olmayan ödemelerin ispat aracı olamayacağını, davacının hesapları incelendiğinde çok sayıda harici para aktarımları yapıldığının görüleceğini, davacının son bordrolarının tavandan olduğu için vardığı sonucun kişisel tahmini olduğunu, vasıfsız kişinin ücretinin tavandan olması gibi bir görüşü tüm çalıştığı süreye teşmil ettiğini, emsal ücrete rağmen keyfi yorum yaptığını, davacının deneyimsizliği ve işyerinde eğitildiği dikkate alınmadan tüm dönem tavan ücret olmasının apaçık mantıksızlık olduğunu, sonuç olarak kesin yazılı delile karşı afaki görüş bildirilemeyeceğini, kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Hizmet tespitine yönelik davalarda, 5510 sayılı Kanun 86. maddede (506 s. K m. 79), mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamlarının dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu nedenle sigortalının ücretinin ve davalı ...’na (Devredilen SSK) davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
Davanın niteliği gereği çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli serbestlik söz konusu değildir. Ücretin ispatında Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/409-413, 2010/480-523, 2011/608-649 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 200. (1086 sayılı HUMK m. 288) maddesinde yazılı sınırları aşan, ücret alma iddialarının, yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret miktarı maddelerde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için veya bu miktar üzerinde olsa bile varlığı iddia edilen çalışma süresine ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgelerin bulunması halinde tanık dinletilmesi mümkündür (1086 sayılı HUMK m. 292; HMK m. 202). Eğer ispat sınırının altında kalan ücretler, yine işçinin imzası bulunan belgelere dayanıyorsa yine aksinin yazılı delillerle ispatlanması gerekecektir (HMK m. 201).
5510 sayılı Kanun 82. maddede (506 sK. M. 78) prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Somut olayda, banka kayıtlarına göre, davacının hesabına 4 ayrı açıklama altında para yatırıldığı, açıklamaların ''... Bilgi'', ''...'', ...- DİĞER ...'' ve ''Para Yatırma'' olduğu, ''... Bilgi'' ve ''...'' açıklamalarıyla yatan paraların davalı şirkete ait olduğu kabulü yerinde ise de açıklamalar kısmında yer alan diğer iki koda ilişkin yatan paraların hangi hesap tarafından yatırıldığı ile aidiyetlerinin araştırılmaması hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Bilgi İşlem Medya Tasarım ve Danışmanlık Ltd. Şti.'ye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2017/2951 E. , 2019/7650 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat