10. Hukuk Dairesi 2017/4304 E. , 2019/7027 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
10. Hukuk Dairesi 2017/4304 E. , 2019/7027 K.
'İçtihat Metni'
Bölge Adliye
Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2017/808-2017/818
İlk Derece
Mahkemesi : Ankara 27. İş Mahkemesi
No : 2016/327-2016/682
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve kararın kaldırılmasına ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 09.04.2013 - 03.09.2013 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının 09.04.2013 - 03.09.2013 tarihleri arasında müvekkil şirkette kısmi zamanlı şoför olarak çalıştığını, çalıştığı süreye ilişkin SGK bildirimi müvekkil tarafından 24.10.2013 tarih 17159421 sayılı yazıyla kuruma yapıldığını, davacının dava konusu yaptığı ve hizmet tespitini istediği 09.04.2013 - 03.09.2013 tarihleri arasında davacının sigorta bildirimi SGK'ya yapıldığını, bildirim yapılmış ve primleri ödenmiş olan bir dönem için dava açıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu vekili Kurumlarının resmi kayıtlarına itibarla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; 1-Davacıya ait bildirimleri eksiksiz yapmış olduğundan davalı işveren yönünden davanın reddine,2- Davalı kuruma yönelik davanın kabulü ile, a) Davacının davalı işveren ... Kuyumculuk Emlak İnş. Tur. Taş. Oto. Taah. Tic. Ltd. Şti.'ne ait ... sicil numaralı iş yerince 09/04/2013 - 03/09/2013 dönemi kapsamında 2013 Nisan ayında 22 gün, 2013 Mayıs ayında 30 gün, 2013 Haziran ayında 30 gün, 2013 Temmuz ayında 30 gün, 2013 Ağustos ayında 30 gün olmak üzere toplam 142 günlük sürenin diğer davalı ... Kurumuna bildirilmiş olmasına rağmen davalı kurumca hizmet süresine eklenmediği anlaşılmakla;toplam 142 günlük bu sigortalılık süresinin hizmet cetveline eklenmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
B- BAM KARARI
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kısmen kabulüne,
Ankara 27. İş Mahkemesinin 2016/327 E., 2016/682 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile,
a-Davacının davalı işveren ... Kuyumculuk Emlak İnş. Tur. Taş. Oto. Taah. Tic. Ltd. Şti.'ne ait ... sicil numaralı işyerinde 09/04/2013 - 03/09/2013 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, bu tarihler arasında bildirilen sürelerin hükmün infazı aşamasında Kurumca dışlanmasına,karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalılar vekilleri Ankara BAM 10. Hukuk Dairesi kararının bozulması gerektiğini beyan etmişlerdir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; bordroların mahkemeye ibraz edilmediği, davacı ve davalı tanıklarının beyanları alınarak hüküm kurulduğu görülmektedir.
Kamu düzenine ilişkin eldeki davada re'sen araştırma ilkesi uygulandığı gözetilerek, talep döneminde, dosyada bulunmayan bordrolar tekrar celp edilip bordro tanıkları dinlenilmeli, yoksa işyeri ile aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler emniyet araştırması ve kurumdan sorulmak sureliyle saptanarak, bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylece gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Kuyumculuk Eml. İnş. Tur. Taş. Oto. Taah. ve Tic. Ltd. Şti.'ne iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Bölge Adliye
Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2017/808-2017/818
İlk Derece
Mahkemesi : Ankara 27. İş Mahkemesi
No : 2016/327-2016/682
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve kararın kaldırılmasına ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 09.04.2013 - 03.09.2013 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının 09.04.2013 - 03.09.2013 tarihleri arasında müvekkil şirkette kısmi zamanlı şoför olarak çalıştığını, çalıştığı süreye ilişkin SGK bildirimi müvekkil tarafından 24.10.2013 tarih 17159421 sayılı yazıyla kuruma yapıldığını, davacının dava konusu yaptığı ve hizmet tespitini istediği 09.04.2013 - 03.09.2013 tarihleri arasında davacının sigorta bildirimi SGK'ya yapıldığını, bildirim yapılmış ve primleri ödenmiş olan bir dönem için dava açıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu vekili Kurumlarının resmi kayıtlarına itibarla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince; 1-Davacıya ait bildirimleri eksiksiz yapmış olduğundan davalı işveren yönünden davanın reddine,2- Davalı kuruma yönelik davanın kabulü ile, a) Davacının davalı işveren ... Kuyumculuk Emlak İnş. Tur. Taş. Oto. Taah. Tic. Ltd. Şti.'ne ait ... sicil numaralı iş yerince 09/04/2013 - 03/09/2013 dönemi kapsamında 2013 Nisan ayında 22 gün, 2013 Mayıs ayında 30 gün, 2013 Haziran ayında 30 gün, 2013 Temmuz ayında 30 gün, 2013 Ağustos ayında 30 gün olmak üzere toplam 142 günlük sürenin diğer davalı ... Kurumuna bildirilmiş olmasına rağmen davalı kurumca hizmet süresine eklenmediği anlaşılmakla;toplam 142 günlük bu sigortalılık süresinin hizmet cetveline eklenmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
B- BAM KARARI
1-Davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kısmen kabulüne,
Ankara 27. İş Mahkemesinin 2016/327 E., 2016/682 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile,
a-Davacının davalı işveren ... Kuyumculuk Emlak İnş. Tur. Taş. Oto. Taah. Tic. Ltd. Şti.'ne ait ... sicil numaralı işyerinde 09/04/2013 - 03/09/2013 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, bu tarihler arasında bildirilen sürelerin hükmün infazı aşamasında Kurumca dışlanmasına,karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalılar vekilleri Ankara BAM 10. Hukuk Dairesi kararının bozulması gerektiğini beyan etmişlerdir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; bordroların mahkemeye ibraz edilmediği, davacı ve davalı tanıklarının beyanları alınarak hüküm kurulduğu görülmektedir.
Kamu düzenine ilişkin eldeki davada re'sen araştırma ilkesi uygulandığı gözetilerek, talep döneminde, dosyada bulunmayan bordrolar tekrar celp edilip bordro tanıkları dinlenilmeli, yoksa işyeri ile aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler emniyet araştırması ve kurumdan sorulmak sureliyle saptanarak, bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylece gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Kuyumculuk Eml. İnş. Tur. Taş. Oto. Taah. ve Tic. Ltd. Şti.'ne iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.