10. Hukuk Dairesi 2020/5878 E. , 2020/7903 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının davalı ... nezdinde apartman görevlisi olarak 15/03/1995 tarihinden itibaren Kuruma bildirilmeyen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin davanın reddine dair 28/10/2014 tarihli kararı Dairemize devredilen Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2015 tarih, 2015/2710 Esas- 2015/9850 Karar sayılı ilamı ile sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidildiğinden bahisle verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde; Mahkemece, önceki verilen kararda direnilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Direnme kararı neticesinde yapılan inceleme sonucu; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 03/06/2020 tarih 2016/21-903 Esas, 2020/336 Karar sayılı kararı ile, Yerel Mahkemece bozma kararında belirtilen hususlarda araştırma yapmak üzere müzekkere yazılmasının ve kararda diğer resmi kurumlardan gelen yazı cevaplarına da atıf yaparak hüküm oluşturmasının, yeni hüküm niteliğinde olduğunu, buna göre, hükmün temyizen incelenme görevinin Özel Daireye ait olduğunu belirtmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Davalı işyerinin kanun kapsamında olmadığı, ihtilaflı dönemde davacı adına gerek davalı iş yerinden, gerekse de dava dışı işyerlerinden herhangi bir çalışmanın bildirilmediği, davalı apartmanın 3 katlı, bahçeli ve doğalgazlı olduğu, her katta 1 dairenin bulunduğu, davacı tanıklarının, dava konusu dönemde davacının çalıştığını belirtmelerine rağmen, davalı tanığının davacının çalışmadığını, kiracı olarak oturduğunu beyan ettiği, bu iddialar karşısında mahkemece resen tanık belirlenip araştırılarak başkaca tanık dinlenilmediği ve tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmediği, davalı apartmanın maliki ...’ın davacının eşi aleyhine tahliye talebi ile takip başlattığı, İstanbul 37. İcra Müdürlüğünün 2012/20112 E. Sayılı dosyası üzerinde görünen takibe davacının eşinin süresinde itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, bunun üzerine ...’ın davacının eşi aleyhine itirazın iptali davası açtığı, İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/401 Esas sayılı dosyası üzerinde görülen davada “14.03.2013 tarihinde davanın kabulüne, davalının İstanbul 37. İcra Dairesinin 2012/20112 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, davalının taşınmazdan tahliyesine, mecurun boş olarak davacı tarafa teslimine” karar verildiği, iş bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 06.05.2013 tarihinde de tahliye işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda; bozma sonrasında mahkemece yeniden yargılama yapıldığı ve yeni deliller elde etmek suretiyle sonuca varıldığı ve davanın reddine karar verildiği, ancak Yerel Mahkemece önceki bozma ilamı gerekleri yerine getirilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile hatalı karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda bozma ilamında da belirtildiği üzere Mahkemece yapılacak iş, davalı apartmanın ve bahçesinin büyüklüğü, durumu, oturan kişilerin kimler olduğunu araştırmak, buna göre kapıcı çalıştırılması gereken yerlerden olup olmadığını tespit etmek, kapıcı çalıştırılması gereken yerlerden ise davalı apartmanın kapıcılık hizmetlerinin kim tarafından ne şekilde yerine getirildiğini araştırmak, bordro verilmediğini göz önünde tutarak zabıta ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, çalışmanın varlığının tespiti halinde davalı apartmanın büyüklüğüne ve durumuna göre çalışmanın tam zamanlı mı (ful time) yoksa kısmi zamanlı mı (part time) olması gerektiğini ve buna bağlı olarak çalışma süresini belirlemek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermektir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
10. Hukuk Dairesi 2020/5878 E. , 2020/7903 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat