1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

10. Hukuk Dairesi 2020/5717 E. , 2020/7797 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
10. Hukuk Dairesi 2020/5717 E. , 2020/7797 K.


'İçtihat Metni'


Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki dosyada, davacı 15.8.2013-11.10.2013 tarihleri arasında davalı şirkette davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti istemi ile açtığı davada mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sonrasında yine davanın reddine karar verilmiş olup, karar eksik araştırma ve inceleme nedeniyle isabetsizdir.
Dava, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olup, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, davacının hizmet tespiti talep ettiği dönem içinde kalan 11.10.2013 tarihinde iş kazası geçirdiği tanık beyanlarından anlaşılmakla kaza tarihinde davalı işyerinde çalıştığı belirgin ise de; çalışmanın süresi ve niteliği dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının davalı şirkete ait mermer işletmesinde inşaat işinde çalıştığı beyanları da dikkate alınarak, hizmet tespiti talep edilen dönemde, bahsedilen inşaatın nasıl bir inşaat olduğu, mermer işletmesinin içinde, (yönetim binası, fabrika ek binası veya deposu vs.şeklinde) müstakil bir inşaat mı olduğu, eğer müstakil bir inşaatsa bunun için SGK da bir inşaat işyeri dosyası açılıp açılmadığı, açılmış ise bu işyerinden bildirim yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, bu tür bir inşaat değilse bu inşaatın nasıl bir inşaat olduğu, mermercilik faaliyeti ile ilgisinin ne olduğu, davacının bu inşaatta hangi işleri yaptığı, yaptığı işin doğrudan mermercilikle ilgili bir faaliyet olup olmadığı hususları araştırılmalı, bu inşaatın mahiyeti icabı davacının kendi adına çalışmasının mümkün olup olmadığı, davacının kendi adına mı yoksa davalı işveren adına mı çalıştığı gerek daha önce dinlenen gerekse iş kazasının meydana geldiği adreste bulunan işyerinden bildirilen bordro tanıklarından mahkemece resen tespit edilenler dinlenmek suretiyle belirlenmeli, bu şekilde çalışmanın süresi ve kapsamı, kesin ve inandırıcı delillerle ortaya konulmalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.