11. Hukuk Dairesi 2017/2671 E. , 2018/8089 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/10/2016 tarih ve 2015/156 E-2016/684 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/03/2017 tarih ve 2017/94-2017/98 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı banka nezdindeki hesabından 27.08.2014 tarihinde “... Firmasının BarClays Bank (Banka adı), ...(Hesap Numarası) : ..., IBAN NO: GB38 ... nolu hesabına 21.000 USD” tutarında bir adet fatura bedeline karşılık olarak para transferinin gerçekleştirilmesi için talimat verildiğini, davalı banka tarafından 28.08.2014 tarihinde müvekkilinin döviz hesabından havale işleminin gerçekleştirildiğini, ancak muhatap şirket tarafından ödemenin firma hesabına geçmediği bilgisinin verildiğini, müvekkilinin talimatta firma isminin belirtilmesine rağmen havalenin neden başka bir firmaya gönderildiğini davalı bankadan sorduğunu, davalının ise ödemenin IBAN ile gerçekleştirildiğinden havalenin doğrudan bu hesaba yapıldığını, bu noktada firma unvanının talimattaki firma ile uyuşup uyuşmadığının kontrol edilmediğini belirttiğini, halbuki davalı bankanın sorumluluğunun yalnızca havale ödeyicisi olarak değil aynı zamanda müvekkili ile aralarındaki sözleşmesel ilişkiyi de kapsadığını, talimattaki hesap numarası ile havale alıcısı olarak gösterilen kişiye ait bilgiler tutmadığı takdirde işlemin yapılmadan önce müvekkilinin uyarılması gerektiğini, bunu yapmayan davalının ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek 21.000 USD’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın davacı firmanın gönderdiği talimatta yeralan bilgiler doğrultusunda havale işlemini yasaya, bankacılık mevzuatına ve teamüllerine uygun olarak yerine getirdiğini, transfer bedelinin alıcı firma hesabına geçilmesi işleminin muhabir banka tarafından gerçekleştirildiğini, dolayısıyla bu aşamada müvekkili bankanın herhangi bir tasarrufunun söz konusu olmadığını, bir zarar söz konusu ise muhatabının parayı çeken firma ile muhabir banka olduğunu, ayrıca IBAN ve hesap sahibi bilgisinin aynı anda uyuşması aksi halde paranın hesaba geçmemesi konusunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığını, davacının iddialarının IBAN’ın getiriliş amacına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davacı tarafça dava dışı ... dışında mukim alacaklısına davalı ve davalının çalıştığı muhabir bankayı kullanmak suretiyle havale talimatı verildiği, talimatta IBAN numarasının bildirildiği ve bu talimat doğrultusunda havalenin yapılmış olduğu, havale alıcısı şirketin bilgisayarlarının hacklenmesi sonucunda IBAN’ının ele geçirildiği, bu nedenle havalenin havale alıcısı şirkete ulaşmaması nedeniyle davalıya atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, başka bir ifadeyle IBAN numarasının alıcının kimlik numarası gibi bir özelliğe sahip olup uluslararası işlemlerde kolaylık sağladığı, özellikle ... dışı firmalar yönünden IBAN numarası ile alıcının unvanının karşılaştırılmasının mevcut alt yapı itibariyle mümkün olmadığı, muhabir bankanın biran için davalının yardımcısı sıfatı olduğu kabul edilse bile davacı tarafça bildirilen IBAN numarasına paranın gönderilmiş olması nedeniyle yardımcının kusurundan kaynaklı bir sorumluluğunundan da söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 35,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2017/2671 E. , 2018/8089 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat