11. Hukuk Dairesi 2017/1413 E. , 2018/7000 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2017/1413 E. , 2018/7000 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/11/2016 tarih ve 2015/380 E - 2016/368 K. sayılı kararın davacı ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/02/2017 tarih ve 2017/27-2017/74 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “...” asıl unsurlu birçok markasının bulunduğunu, ayrıca “...” ve “... ” ibareli, 29 ve 30. sınıf malları kapsayan markaların da olduğunu, davalının 17.03.2014 tarihinde '... ' ibareli, 29 ve 30. sınıf ürünleri içeren 2014/22324 numaralı marka tescil başvurusuna müvekkilince iltibas vakıasına dayanarak itiraz edildiğini, itirazın önce Markalar Dairesi ve nihai olarak ... tarafından 2015/M-7256 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun 29 ve 30. sınıf ürünler için tescilinin müvekkilinin '...', '...' ve '... ' esas ve ayırt edici unsurlu markası ile iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek ....'nın anılan kararlarının iptaline, marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının itiraza dayanak markaları ile müvekkiline ait marka başvurusunun benzer bulunmadığını, iltibasın oluşmadığını, ayrıca müvekkili şirkete ait 29. sınıf ürünleri kapsayan 1988/104244 sayılı “...” ibareli, 2011/105213 sayılı “... ” ibareli ve 2011/105159 sayılı “... ” ibareli markaların bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafa ait '... ' markası ile davalı başvurusunun benzer olmadığı, zira “...” ibaresinin zayıf ve yardımcı karakter konumunda bulunduğu, bu nedenle iltibas tesis etmeye yeterli bulunmadığı, '...' asıl unsurlu marklarında asıl unsurun “...” olduğu ve “... ” ibaresi ile benzer olmadığı, fakat davacı taraf ait 2006/31353 sayılı “...” markası ile “... ” markasının iltibasa neden olacak derecede benzer bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 29. sınıftaki “yenilebilir bitkisel yağlar”, 30. sınıftaki “bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar ve pekmez” ürünleri haricinde kalan mal ve hizmetlerin, ayrıca “...” ibaresinin “bitkisel yağ” ürününün adı olduğu, bu yönden ayırt ediciliği bulunmadığı, bu nedenle de bu ürün bakımından sonraki tarihli başvurunun tescilini engelleme olanağının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı .... ....'nın 2015/M-7256 sayılı kararının, 29. sınıftaki “yenilebilir bitkisel yağlar”, 30. sınıftaki “bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar ve pekmez” ürünleri haricinde kalan mal ve hizmetler bakımından iptaline, diğer davalı markasının anılan mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ... vekili ve davacı vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
İstinaf Mahkemesince, davacının itirazında 2006/31353 numaralı markasına da açıkça dayanması karşısında, mahkemece bu markanın da benzerlik incelemesinde dikkate alınmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı, ayrıca bu markanın davalı başvurusundaki 'süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) yenilebilir bitkisel yağlar' emtiasında tescilli olmadığı gerekçesi ile davacı ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, Dairemiz yerleşik kararlarında (28/11/2017 gün 2016/4326 E 2017/6662 K, 23/10/2017 gün 2016/3554 E 2017/5609 K) belirtildiği üzere, marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadığının hususunda ...'nce hazırlanan Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına ilişkin Tebliğin hükümlerine ve bunun ekindeki sınıflara ve alt gruplara göre yapılan listenin dikkate alınması gerekmekle birlikte, ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez. Tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin ilişkilendirilebilecek olup olmadıklarının değerlendirilmesinde özellikle her iki grup malların da aynı tüketici kitlesine hitap edip etmediği, birbirine alternatif olup olmadıkları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olup olmadığı, hammadde-mamül ilişkisinin bulunup bulunmadığı, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olup olmadıkları hususlarının, bir bütün olarak ve ortalama tüketici kitlesinin özellikleri ve genel bakış açısı dikkate alınarak belirlenmelidir. ... ... kararına konu 2014/22324 sayılı marka başvurusu ile davacı adına tescilli 2006/31353 sayılı marka kapsamında bulunan mallar bakımından yukarıda belirtilen hususlarda bir karşılaştırma yapılmaksızın, eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulmasına karar vermeyi gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekililnin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı ... ve davacı yararına BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/11/2016 tarih ve 2015/380 E - 2016/368 K. sayılı kararın davacı ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/02/2017 tarih ve 2017/27-2017/74 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “...” asıl unsurlu birçok markasının bulunduğunu, ayrıca “...” ve “... ” ibareli, 29 ve 30. sınıf malları kapsayan markaların da olduğunu, davalının 17.03.2014 tarihinde '... ' ibareli, 29 ve 30. sınıf ürünleri içeren 2014/22324 numaralı marka tescil başvurusuna müvekkilince iltibas vakıasına dayanarak itiraz edildiğini, itirazın önce Markalar Dairesi ve nihai olarak ... tarafından 2015/M-7256 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun 29 ve 30. sınıf ürünler için tescilinin müvekkilinin '...', '...' ve '... ' esas ve ayırt edici unsurlu markası ile iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek ....'nın anılan kararlarının iptaline, marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının itiraza dayanak markaları ile müvekkiline ait marka başvurusunun benzer bulunmadığını, iltibasın oluşmadığını, ayrıca müvekkili şirkete ait 29. sınıf ürünleri kapsayan 1988/104244 sayılı “...” ibareli, 2011/105213 sayılı “... ” ibareli ve 2011/105159 sayılı “... ” ibareli markaların bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafa ait '... ' markası ile davalı başvurusunun benzer olmadığı, zira “...” ibaresinin zayıf ve yardımcı karakter konumunda bulunduğu, bu nedenle iltibas tesis etmeye yeterli bulunmadığı, '...' asıl unsurlu marklarında asıl unsurun “...” olduğu ve “... ” ibaresi ile benzer olmadığı, fakat davacı taraf ait 2006/31353 sayılı “...” markası ile “... ” markasının iltibasa neden olacak derecede benzer bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 29. sınıftaki “yenilebilir bitkisel yağlar”, 30. sınıftaki “bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar ve pekmez” ürünleri haricinde kalan mal ve hizmetlerin, ayrıca “...” ibaresinin “bitkisel yağ” ürününün adı olduğu, bu yönden ayırt ediciliği bulunmadığı, bu nedenle de bu ürün bakımından sonraki tarihli başvurunun tescilini engelleme olanağının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı .... ....'nın 2015/M-7256 sayılı kararının, 29. sınıftaki “yenilebilir bitkisel yağlar”, 30. sınıftaki “bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar ve pekmez” ürünleri haricinde kalan mal ve hizmetler bakımından iptaline, diğer davalı markasının anılan mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ... vekili ve davacı vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
İstinaf Mahkemesince, davacının itirazında 2006/31353 numaralı markasına da açıkça dayanması karşısında, mahkemece bu markanın da benzerlik incelemesinde dikkate alınmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı, ayrıca bu markanın davalı başvurusundaki 'süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil) yenilebilir bitkisel yağlar' emtiasında tescilli olmadığı gerekçesi ile davacı ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, Dairemiz yerleşik kararlarında (28/11/2017 gün 2016/4326 E 2017/6662 K, 23/10/2017 gün 2016/3554 E 2017/5609 K) belirtildiği üzere, marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadığının hususunda ...'nce hazırlanan Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına ilişkin Tebliğin hükümlerine ve bunun ekindeki sınıflara ve alt gruplara göre yapılan listenin dikkate alınması gerekmekle birlikte, ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez. Tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin ilişkilendirilebilecek olup olmadıklarının değerlendirilmesinde özellikle her iki grup malların da aynı tüketici kitlesine hitap edip etmediği, birbirine alternatif olup olmadıkları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olup olmadığı, hammadde-mamül ilişkisinin bulunup bulunmadığı, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olup olmadıkları hususlarının, bir bütün olarak ve ortalama tüketici kitlesinin özellikleri ve genel bakış açısı dikkate alınarak belirlenmelidir. ... ... kararına konu 2014/22324 sayılı marka başvurusu ile davacı adına tescilli 2006/31353 sayılı marka kapsamında bulunan mallar bakımından yukarıda belirtilen hususlarda bir karşılaştırma yapılmaksızın, eksik değerlendirme içeren bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulmasına karar vermeyi gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekililnin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı ... ve davacı yararına BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.