11. Hukuk Dairesi 2016/14684 E. , 2018/6143 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2016/14684 E. , 2018/6143 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/10/2016 tarih ve 2015/559-2016/221 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan üç ayrı ticari kredi kullandığını, kredinin tamamını kapatmak istediğinde banka tarafından haksız olarak erken ödeme komisyonu kesildiğini, ayrıca haksız faiz kesintisi de yapıldığını ileri sürerek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL fazla faiz kesintisi ile 3.189,99 TL erken ödeme komisyonunun ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont avans faiziyle davalı bankadan tahsilini talep etmiştir. Islah ile erken ödeme komisyonun yönelik talebini 8.635,34 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kesintilerin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin müvekkili bankaya verdiği yetkiye istinaden yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıdan haksız yere tahsil edildiği sabit olan erken kapama komisyonu alacağının davacıya iadesine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile erken kapama komisyonu alacağı olarak hesaplanan 3.189,99 TL erken kapama komisyonu alacağının ödeme tarihi olan 30/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, reddedilen miktar gözetilerek kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 200 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir. Ancak, davacı vekilince 08.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep artırılarak 8.635,34 TL'nin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Bu durumda reddedilen miktar 5.445,35 TL olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre reddedilen bu dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HUMK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, mahkeme hükmünün 5. maddesinden '200,00TL çıkarılarak yerine '1.800,00 TL' ibaresi eklenerek hükmün bu şekli ile davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/10/2016 tarih ve 2015/559-2016/221 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan üç ayrı ticari kredi kullandığını, kredinin tamamını kapatmak istediğinde banka tarafından haksız olarak erken ödeme komisyonu kesildiğini, ayrıca haksız faiz kesintisi de yapıldığını ileri sürerek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL fazla faiz kesintisi ile 3.189,99 TL erken ödeme komisyonunun ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont avans faiziyle davalı bankadan tahsilini talep etmiştir. Islah ile erken ödeme komisyonun yönelik talebini 8.635,34 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kesintilerin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin müvekkili bankaya verdiği yetkiye istinaden yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıdan haksız yere tahsil edildiği sabit olan erken kapama komisyonu alacağının davacıya iadesine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile erken kapama komisyonu alacağı olarak hesaplanan 3.189,99 TL erken kapama komisyonu alacağının ödeme tarihi olan 30/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, reddedilen miktar gözetilerek kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına 200 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir. Ancak, davacı vekilince 08.04.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep artırılarak 8.635,34 TL'nin tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Bu durumda reddedilen miktar 5.445,35 TL olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre reddedilen bu dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HUMK 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, mahkeme hükmünün 5. maddesinden '200,00TL çıkarılarak yerine '1.800,00 TL' ibaresi eklenerek hükmün bu şekli ile davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.