11. Hukuk Dairesi 2017/328 E. , 2018/6131 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2017/328 E. , 2018/6131 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/06/2016 tarih ve 2014/322-2016/192 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2011/64522 sayılı 05, ve 29. sınıf malları kapsayan '...-6' ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin 03, 05, 16. sınıf malları kapsayan “...” ibareli markaları ile davalı başvurusuna itiraz ettiğini, itirazın nihai olarak 2014-M-7473 sayılı kararla ... nezdinde reddedildiğini, oysa davalı başvurusu ile müvekkili markalarının benzer olduğunu, kapsamları itibari ile iltibasın da oluştuğunu ileri sürerek 2014-M-7473 sayılı ... kararının iptali ile tescili halinde 2011/64522 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı markalarının kapsamında 03. 05, ve 16. sınıf malların bulunduğu, davalı markasında ise 05 ve 29. sınıf malların bulunduğu, 05. sınıf bakımından taraf markalarının örtüştüğü, davalı markası, kırmızı zemin üzerine gri renk ile ve ibarelerin kenarları beyaz renk ile çerçevelenmiş özgün yazı karakteri ve tümü büyük harflerden oluşan “...” ibaresi ve “6” rakamından oluşacak şekilde tasarlanmış olduğu, bu ibare dışında herhangi bir şekil unsuru bulunmadığı, davacı markalarından 2004/... ve 2002/... sayılı markalarının; beyaz zemin üzerine siyah renk ile özgün ve standart yazı karakteri ve tümü büyük harflerden oluşacak şekilde tasarlanmış “...” ibaresinden oluştuğu, markada bu ibare dışında herhangi bir şekil unsuru bulunmadığı,
davacının 2007/... sayılı markası ize açık mavi bir zemin üzerine koyu mavi renk ile tümü küçük harflerden oluşacak şekilde tasarlandığı, “...” ibaresinin dışında ibare ile aynı renklere sahip yana yatmış bir damla görünümü şeklinde çerçeve bulunduğu, davacı markaları bir bütün itibariyle bakıldığında ilk bakışta göze çarpan, öne çıkan, markanın ayırt edici ya da ağırlıklı unsurun “...” ibaresi olduğu, davalı markasının esas unsurunun ise “...-6” olduğu, taraf markalarının anlamsal olarak bir karşılığının bulunmadığı, bu nedenle tüketici nezdinde karışılığa yol açmayacağı, taraf markaları “... ” harfiyle başlayıp “ ...” harfleriyle bittiği, taraf markalarında baş ve son harflerin dizilişi hariç diğer harflerin dizilişi birbirlerinden tamamen farklı olduğu, telaffuz olarak değerlendirildiğinde, davacı markası “...” olarak telaffuz edilirken davacı markası ise “...” olarak telaffuz edildiği, taraf markaları arasında telaffuz açısından sadece son heceler açısından bir benzerlik bulunduğu, bunun dışında taraf markaları tamamen farklı kelimelerden oluşmakta olup, markaların yazılışı ve tasarımı da ayrıca birbirinden farklı olduğu, markaların anlamsal, görsel olarak benzer olmaması ve markaları farklılaştıran temel unsurların farklı olması sebebiyle, davacının itiraza mesnet markası ile davalının markasındaki işaret karşılaştırıldığında markaların görsel, fonetik ve bıraktıkları genel intiba bakımından aynı/benzer olmadığı, kapsamlar bakımından benzer bulunan 05. sınıfın tüketicilerinin de bilinçli tüketici olduğu, zira 05. sınıfta yer alan malların ilaç/sağlık sektörüne ilişkin olduğu, bu bakımdan iltibas tehlikesinin de oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/06/2016 tarih ve 2014/322-2016/192 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2011/64522 sayılı 05, ve 29. sınıf malları kapsayan '...-6' ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin 03, 05, 16. sınıf malları kapsayan “...” ibareli markaları ile davalı başvurusuna itiraz ettiğini, itirazın nihai olarak 2014-M-7473 sayılı kararla ... nezdinde reddedildiğini, oysa davalı başvurusu ile müvekkili markalarının benzer olduğunu, kapsamları itibari ile iltibasın da oluştuğunu ileri sürerek 2014-M-7473 sayılı ... kararının iptali ile tescili halinde 2011/64522 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı markalarının kapsamında 03. 05, ve 16. sınıf malların bulunduğu, davalı markasında ise 05 ve 29. sınıf malların bulunduğu, 05. sınıf bakımından taraf markalarının örtüştüğü, davalı markası, kırmızı zemin üzerine gri renk ile ve ibarelerin kenarları beyaz renk ile çerçevelenmiş özgün yazı karakteri ve tümü büyük harflerden oluşan “...” ibaresi ve “6” rakamından oluşacak şekilde tasarlanmış olduğu, bu ibare dışında herhangi bir şekil unsuru bulunmadığı, davacı markalarından 2004/... ve 2002/... sayılı markalarının; beyaz zemin üzerine siyah renk ile özgün ve standart yazı karakteri ve tümü büyük harflerden oluşacak şekilde tasarlanmış “...” ibaresinden oluştuğu, markada bu ibare dışında herhangi bir şekil unsuru bulunmadığı,
davacının 2007/... sayılı markası ize açık mavi bir zemin üzerine koyu mavi renk ile tümü küçük harflerden oluşacak şekilde tasarlandığı, “...” ibaresinin dışında ibare ile aynı renklere sahip yana yatmış bir damla görünümü şeklinde çerçeve bulunduğu, davacı markaları bir bütün itibariyle bakıldığında ilk bakışta göze çarpan, öne çıkan, markanın ayırt edici ya da ağırlıklı unsurun “...” ibaresi olduğu, davalı markasının esas unsurunun ise “...-6” olduğu, taraf markalarının anlamsal olarak bir karşılığının bulunmadığı, bu nedenle tüketici nezdinde karışılığa yol açmayacağı, taraf markaları “... ” harfiyle başlayıp “ ...” harfleriyle bittiği, taraf markalarında baş ve son harflerin dizilişi hariç diğer harflerin dizilişi birbirlerinden tamamen farklı olduğu, telaffuz olarak değerlendirildiğinde, davacı markası “...” olarak telaffuz edilirken davacı markası ise “...” olarak telaffuz edildiği, taraf markaları arasında telaffuz açısından sadece son heceler açısından bir benzerlik bulunduğu, bunun dışında taraf markaları tamamen farklı kelimelerden oluşmakta olup, markaların yazılışı ve tasarımı da ayrıca birbirinden farklı olduğu, markaların anlamsal, görsel olarak benzer olmaması ve markaları farklılaştıran temel unsurların farklı olması sebebiyle, davacının itiraza mesnet markası ile davalının markasındaki işaret karşılaştırıldığında markaların görsel, fonetik ve bıraktıkları genel intiba bakımından aynı/benzer olmadığı, kapsamlar bakımından benzer bulunan 05. sınıfın tüketicilerinin de bilinçli tüketici olduğu, zira 05. sınıfta yer alan malların ilaç/sağlık sektörüne ilişkin olduğu, bu bakımdan iltibas tehlikesinin de oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.