11. Hukuk Dairesi 2016/11262 E. , 2018/6088 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2016/11262 E. , 2018/6088 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADNA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.02.2015 gün ve 2014/467-2015/108 sayılı kararı bozan Daire’nin 21.06.2016 gün ve 2015/7437-2016/6872 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, '...” markasının Türkiye'de adına tescil edilmiş olduğu müvekkili ...... Limited'in diğer müvekkili ...'e ilgili markanın kullanım haklarını devrettiğini, bu sözleşme uyarınca Türkiye pazarında faaliyet göstermeyi amaçlayan ... ile davalı arasında '...' markasının kullanılarak bir SPA tesisi kurulması ve işletilmesi amacıyla sözleşme imzalandığını, davalı şirketin, başta, ücretler olmak üzere sözleşmeden doğan esaslı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşmenin 12. maddesi uyarınca davalıya 30.04.2010 tarihli fesih ihtarnamesi gönderdiğini, feshin varlığına rağmen davalı tarafın, müvekkil firmalara ait olan markayı kullanmaya devam ettiğini, bu doğrultuda ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde 2011/3 Esas numarası ile haksız rekabetin tespiti ve men'i için dava açtığını, söz konusu davada, ilk derece mahkemesi 15.12.2011 tarihinde müvekkil firmanın lehine karar verdiğini, bu kararın verilmesi esnasında mahkemeye sunulmuş olan bilirkişi raporunda da sözleşme uyarınca borçlu olunan 83.309,26 USD ile fesih sonucunda doğan 62.999,02 USD tutarında bir alacağın varlığından bahsedildiğini ileri sürerek toplam 146.308 USD alacağın, ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizce görev yönünden bozulmuştur.
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADNA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.02.2015 gün ve 2014/467-2015/108 sayılı kararı bozan Daire’nin 21.06.2016 gün ve 2015/7437-2016/6872 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, '...” markasının Türkiye'de adına tescil edilmiş olduğu müvekkili ...... Limited'in diğer müvekkili ...'e ilgili markanın kullanım haklarını devrettiğini, bu sözleşme uyarınca Türkiye pazarında faaliyet göstermeyi amaçlayan ... ile davalı arasında '...' markasının kullanılarak bir SPA tesisi kurulması ve işletilmesi amacıyla sözleşme imzalandığını, davalı şirketin, başta, ücretler olmak üzere sözleşmeden doğan esaslı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşmenin 12. maddesi uyarınca davalıya 30.04.2010 tarihli fesih ihtarnamesi gönderdiğini, feshin varlığına rağmen davalı tarafın, müvekkil firmalara ait olan markayı kullanmaya devam ettiğini, bu doğrultuda ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde 2011/3 Esas numarası ile haksız rekabetin tespiti ve men'i için dava açtığını, söz konusu davada, ilk derece mahkemesi 15.12.2011 tarihinde müvekkil firmanın lehine karar verdiğini, bu kararın verilmesi esnasında mahkemeye sunulmuş olan bilirkişi raporunda da sözleşme uyarınca borçlu olunan 83.309,26 USD ile fesih sonucunda doğan 62.999,02 USD tutarında bir alacağın varlığından bahsedildiğini ileri sürerek toplam 146.308 USD alacağın, ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizce görev yönünden bozulmuştur.
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.