11. Hukuk Dairesi 2016/13968 E. , 2018/5649 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/13968 E. , 2018/5649 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... (KAPATILAN) .... FİKRÎ VE


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) .... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen ....07.2016 tarih ve 2012/77-2016/162 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı, müvekkilinin 2010/29692 sayılı ile ... nezdinde tescili “... ... + şekil” ibareli markasının bulunduğunu, müvekkilince bu markanın “burun aparatı” emtiasında kullanıldığını, davalı tarafça aynı emtia üzerinde müvekkili markasına iltibas oluşturacak şekilde “acura ... + şekil” ibaresinin kullanıldığını, bu durumun müvekkili markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına ve men'ine, ....000 TL maddi ve ....000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada, müvekkili markasının kötüniyetle tescil edildiği gerekçesi ile hükümsüzlüğünün davalı tarafça talep edilemeyeceğini savunarak birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili asıl davada, davacı markasının yurtdışından ithal edilen ürünlerin görsel olarak aynı şekilde tescil edildiğini, davacının dava konusu ürün ile ilgili almış olduğu tescil ve tüm haklarının üretici ... dışı firmaya ait olduğunu, kötüniyetli olarak markayı tescil ettirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada, markanın yurtdışında kurulu şirket tarafından tanınır hale getirildiği, birleşen davalının kötüniyetle tescil ettirdiğini, ayrıca 556 sayılı KHK'nin 7. maddesi uyarınca da tescilin mümkün olmadığını ileri sürerek birleşen davalı tarafın markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, birleşen davaya konu hükümsüzlüğü istenilen markada yer alan “... ...” ibarelerinin markanın asli unsuru olduğu, “....” ibaresinin Türkçe karşılığı tedavi etmek, rahatlamak kelimelerinin bileşiminden ibaret olduğu, bu bakımdan markanın tescilli olduğu .... sınıf mallar yönünden işlev göstermekte olduğu, “burun aparatı” bakımından “...” ibaresinin tanımlayıcı olduğu, marka üzerindeki şekil ve diğer ibarelerin ayırt etmeye yetecek nitelikte farklılaşmadığı, dolayısıyla markanın 556 sayılı KHK'nin 7/1-c ve d bentleri kapsamında hükümsüzlük şartlarının bulunduğu, ayrıca ... kökenli bir şirketin, ... ve...'de bulunan şirketlere markanın tescilinden önce yapılan satışlara ilişkin düzenlenen belgeler ve görsellerin dosya kapsamına sunulduğu, dolayısıyla marka başvurusundan çok önce ticarete konu edilen aynı markanın davalı tarafından tescil başvurusunda bulunulmuş olmasının da kötüniyetli olduğu, bu nedenle de hükümsülük koşullarının oluştuğu, asıl davaya konu markanın birleşen davada hükümsüz kılınması karşısında asıl davanın da reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile 2010/29692 sayılı “... + şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı birleşen davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı birleşen davada davalıdan alınmasına, ....09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön