1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

11. Hukuk Dairesi 2016/10412 E. , 2018/4026 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
11. Hukuk Dairesi 2016/10412 E. , 2018/4026 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce duruşmalı olarak verilen 21.04.2016 gün ve 2014/307-2016/362 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, davacının dava dışı asıl kredi borçlusundan olan alacağının asıl borçlu ile davalılar arasında fiili ve organik bağ bulunduğu iddiasıyla perdenin kaldırılması, nam-ı müstear ve dürüstlük kuralına aykırılık nedeniyle davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından adli yardım talepli temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı HMK'nin 335 vd. maddeleri uyarınca, adli yardım talebinde bulunan kimsenin, kendisiyle ailesini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşürmeksizin davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen acz içinde bulunduğunu (fakirlik şartı) ve davasında veya savunmasında haklı olduğunu (haklı olma şartı) ispat etmesi gerekir. Aynı Yasa’nın 336/2. maddesine göre de talepte bulunan kişi, iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır.
Davalılar ... ve ...’in talep dilekçesi içeriği ve ekli belgeler ve yatırılacak harcın tutarı gözetilerek, HMK 336/2 ve 337/1. maddeleri çerçevesinde davalı gerçek kişilerin kanun yolu harç ve giderleri bakımından adli yardım talebinin kabulüne ve temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı şirketin adli yardım talebi ile ilgili olarak ise, HMK'nin 336/2. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin ekinde sunduğu belgelerin anılan hususları ihtiva etmediği anlaşılmakla, davalı şirketin kanun yoluna ilişkin harç ve giderler bakımından adli yardım talebinin HMK'nin 337/2. maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, Dairemizce davalı şirket yönünden adli yardım talebinin reddine karar verildiğinden, bu kez mahkemece davalı şirkete adli yardım talebinin reddedildiğinin bildirilmesi, mümeyyiz davalı şirket tarafından itiraz edilmediği taktirde, 1086 sayılı HUMK 5236 sayılı Kanun ile değişik 432. maddesi yollaması ile 426/D maddesi uyarınca temyiz harcının ve dosyanın Yargıtay'a sevki giderinin ikmali için davalı şirkete HUMK anılan hükümleri uyarınca gerekli meşruhata havi davetiyenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Ancak, davalı şirket tarafından Dairemizce verilen adli yardım talebinin reddine ilişkin karara itiraz edildiği taktirde, 11.04.2013 tarih 6459 sayılı Yasa'nın 23. maddesi ile değişik HMK'nin 337/2. maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinden dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin kanun yolu harç ve giderleri bakımından adli yardım talebinin kabulüne; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirketin kanun yoluna ilişkin adli yardım talebinin REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mahkemece Dairemizin adli yardım talebinin reddi kararının davalı şirkete tebliği ve sonucuna göre işlem yapmak üzere dosyanın mahalline İADESİNE, 29.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.