11. Hukuk Dairesi 2016/11578 E. , 2018/3645 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2016/11578 E. , 2018/3645 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.05.2016 tarih ve 2014/218-2016/214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı aleyhine müvekkili ile aralarında akdedilmiş olan kredi kartı destek sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle İcra Müdürlüğünün 2013/2875 Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibinde bulunduğunu, davalının kötüniyetli olarak iş bu icra takibine karşı itirazda bulunduğunu ve borçlu olmadığını beyan ettiğini, süresi içinde yapılan itiraz nedeni ile de icra takibinin durduğunu, borçlu şirketin mevcut itirazının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında Kredi Kartı Destek Sigortası düzenlendiğini, sigortalı müvekkilinin gayrı ihtiyari işsizliği durumunda müvekkile ait kredi kartının ödemelerinin yapılması teminatını da içerdiğini, müvekkilinin çalışmış olduğu iş yerinde 16/07/2013 tarihinde işveren tarafından iş akdinin sonlandırıldığını, sözleşmeye istinaden de gayrı ihtiyari işsiz kalması sebebi ile kredi kartının ödenmesinin yapılması için davalıya başvuru yapılmış ise de müvekkilinin talebinin reddedildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına, takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, aktif husumet ehliyeti noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, kredi kartı destek sigortası sözleşmesinin, gayri ihtiyari işsizliği, geçici sakatlığı veya hastaneye yatırılması halinde belirlenen şartlar çerçevesinde kredi kartı ödemelerinin yapılmasını kapsadığını, davacının kağıt üzerinde işten çıkarıldığını, akrabası olan iş sahibi ile aynı şirkette çalıştığını, davacının talebinin teminat dışında kalması nedeniyle reddedildiğini, ayrıca %20 icra inkar tazminata hükmedilmesinin hakkaniyetten uzak olduğunu, kesin bir alacak bulunmadığından icra inkar tazminatını gerektirecek bir durumun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve haksız yapılan takip nedeniyle %20'den az olmamak kaydı tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 16/07/2013 tarihinde ekonomik sebeplerle işine son verildiği, davacının poliçe dönemi içerisinde işsiz kaldığı, davalının, davacının işsiz kaldığı dönemde çalışmaya devam ettiğini ispat edemediği, davacının kredi kartı borcunun ödenmesi talebinin poliçe kapsamında olduğu, poliçe hükümlerine göre, davacının talep edebileceği tutarın 5.172,24 TL olduğu, bu miktara takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 265,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.05.2016 tarih ve 2014/218-2016/214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı aleyhine müvekkili ile aralarında akdedilmiş olan kredi kartı destek sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle İcra Müdürlüğünün 2013/2875 Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibinde bulunduğunu, davalının kötüniyetli olarak iş bu icra takibine karşı itirazda bulunduğunu ve borçlu olmadığını beyan ettiğini, süresi içinde yapılan itiraz nedeni ile de icra takibinin durduğunu, borçlu şirketin mevcut itirazının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında Kredi Kartı Destek Sigortası düzenlendiğini, sigortalı müvekkilinin gayrı ihtiyari işsizliği durumunda müvekkile ait kredi kartının ödemelerinin yapılması teminatını da içerdiğini, müvekkilinin çalışmış olduğu iş yerinde 16/07/2013 tarihinde işveren tarafından iş akdinin sonlandırıldığını, sözleşmeye istinaden de gayrı ihtiyari işsiz kalması sebebi ile kredi kartının ödenmesinin yapılması için davalıya başvuru yapılmış ise de müvekkilinin talebinin reddedildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına, takip miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, aktif husumet ehliyeti noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, kredi kartı destek sigortası sözleşmesinin, gayri ihtiyari işsizliği, geçici sakatlığı veya hastaneye yatırılması halinde belirlenen şartlar çerçevesinde kredi kartı ödemelerinin yapılmasını kapsadığını, davacının kağıt üzerinde işten çıkarıldığını, akrabası olan iş sahibi ile aynı şirkette çalıştığını, davacının talebinin teminat dışında kalması nedeniyle reddedildiğini, ayrıca %20 icra inkar tazminata hükmedilmesinin hakkaniyetten uzak olduğunu, kesin bir alacak bulunmadığından icra inkar tazminatını gerektirecek bir durumun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve haksız yapılan takip nedeniyle %20'den az olmamak kaydı tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının 16/07/2013 tarihinde ekonomik sebeplerle işine son verildiği, davacının poliçe dönemi içerisinde işsiz kaldığı, davalının, davacının işsiz kaldığı dönemde çalışmaya devam ettiğini ispat edemediği, davacının kredi kartı borcunun ödenmesi talebinin poliçe kapsamında olduğu, poliçe hükümlerine göre, davacının talep edebileceği tutarın 5.172,24 TL olduğu, bu miktara takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz isteyebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 265,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 16.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.