11. Hukuk Dairesi 2016/11724 E. , 2018/3627 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2016/11724 E. , 2018/3627 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verile 23/06/2016n tarih ve 2016/462-2016/726 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davacı şirket ortağı ...'nın yaptığı incelemelerde davacı şirket yetkilisi ve ortağı olan davalının şirkete bilerek ve isteyerek zarar verdiğini, şirkete ait paraları zimmetine geçirdiğini ve geçirmeye devam ettiğini, hukuka aykırı eylemleri kendisine gösterilince hisselerini ...' a devrettiğini ve 08.04.2011 tarihli protokolü yaptığını, şimdilik protokolde belirlenen tutar olan 283.438 TL kadar dava açıldığını, daha sonra gerçek zarar tutarı ortaya çıktığında davanın ıslah edileceğini ileri sürerek davalının zimmetine geçirdiği tutardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 283.438 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacı vekili, 08/04/2011 tarihli anlaşmaya göre müvekkilinin hisselerini bedelsiz olarak devretmesi karşılığında ...'ın ileride ...'dan hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacağı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin bu nedenle %30 hissesine tekabül eden 150.000 TL değerindeki hissesini Bursa 1. Noterliği'nin 03055 nolu hisse devir sözleşmesi ile ...' a devrettiğini savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, müvekkilinin şirketten kâr payı ve ortak olarak alacaklarının mevcut olduğunu, şirket ait 2010 yılı bilançosuna göre şirketin müvekkiline 101.650,65 TL borcu olduğunu, 2010 yılı hesaplarında şirketin dağıtılabilir kârının 575.119,26 TL olduğunu, müvekkilinin %30 oranındaki hissesine 172.535,77 TL kâr isabet ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL'nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonrasında iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca imzası davalı-karşı davacı tarafından inkar edilmeyen protokolde şirketin uğradığı zarar miktarı ve şeklinin açıklandığı, protokolün 4. ve 5. maddelerinde ...'ın dava dışı...'den 11.738,00 TL, ...den 65.000,00 TL, ...ve ...'dan toplam 206.700 TL olan toplam 283.438 TL şahsi şirket alacaklarının Av. ... tarafından icraya konulacağı, bu dava ve icra takiplerinin ve yargılama giderlerinin şirketten karşılanacağı, takiplerden elde edilecek paraların ... Petrol Ltd Şti'ye verileceği, ...'ın bu alacaklarından şirket lehine vazgeçtiği, ...'ın şirkette
bu şahıslardan kaynaklanan yol açtığı zarar miktarı tespit edilip 283.438 TL olduğu ve bu miktar tahsil edilirse sorun olmayacağı, tahsil edilen tutar zarardan az ise şirketin aradaki fark kadar zararını ...’ın çalışarak ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, anılan protokol kapsamı ile davalının şirkete verdiği zarar miktarının sınırlandırıldığı, davacı şirketin davalının neden olduğu protokol kapsamı dışında kalan diğer zararlarını isteyemeyeceği protokole konu alacak miktarı olan 283.438 TL’nin davalı-karşı davacıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle asıl davada davanın kabulü ile 283.438,00-TL'nin 05/05/2011 dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davada davanın reddine dair verilen karar kesinleşmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekilleri bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekilleri bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14.557,14 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verile 23/06/2016n tarih ve 2016/462-2016/726 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, davacı şirket ortağı ...'nın yaptığı incelemelerde davacı şirket yetkilisi ve ortağı olan davalının şirkete bilerek ve isteyerek zarar verdiğini, şirkete ait paraları zimmetine geçirdiğini ve geçirmeye devam ettiğini, hukuka aykırı eylemleri kendisine gösterilince hisselerini ...' a devrettiğini ve 08.04.2011 tarihli protokolü yaptığını, şimdilik protokolde belirlenen tutar olan 283.438 TL kadar dava açıldığını, daha sonra gerçek zarar tutarı ortaya çıktığında davanın ıslah edileceğini ileri sürerek davalının zimmetine geçirdiği tutardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 283.438 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacı vekili, 08/04/2011 tarihli anlaşmaya göre müvekkilinin hisselerini bedelsiz olarak devretmesi karşılığında ...'ın ileride ...'dan hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacağı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin bu nedenle %30 hissesine tekabül eden 150.000 TL değerindeki hissesini Bursa 1. Noterliği'nin 03055 nolu hisse devir sözleşmesi ile ...' a devrettiğini savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, müvekkilinin şirketten kâr payı ve ortak olarak alacaklarının mevcut olduğunu, şirket ait 2010 yılı bilançosuna göre şirketin müvekkiline 101.650,65 TL borcu olduğunu, 2010 yılı hesaplarında şirketin dağıtılabilir kârının 575.119,26 TL olduğunu, müvekkilinin %30 oranındaki hissesine 172.535,77 TL kâr isabet ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL'nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonrasında iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca imzası davalı-karşı davacı tarafından inkar edilmeyen protokolde şirketin uğradığı zarar miktarı ve şeklinin açıklandığı, protokolün 4. ve 5. maddelerinde ...'ın dava dışı...'den 11.738,00 TL, ...den 65.000,00 TL, ...ve ...'dan toplam 206.700 TL olan toplam 283.438 TL şahsi şirket alacaklarının Av. ... tarafından icraya konulacağı, bu dava ve icra takiplerinin ve yargılama giderlerinin şirketten karşılanacağı, takiplerden elde edilecek paraların ... Petrol Ltd Şti'ye verileceği, ...'ın bu alacaklarından şirket lehine vazgeçtiği, ...'ın şirkette
bu şahıslardan kaynaklanan yol açtığı zarar miktarı tespit edilip 283.438 TL olduğu ve bu miktar tahsil edilirse sorun olmayacağı, tahsil edilen tutar zarardan az ise şirketin aradaki fark kadar zararını ...’ın çalışarak ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, anılan protokol kapsamı ile davalının şirkete verdiği zarar miktarının sınırlandırıldığı, davacı şirketin davalının neden olduğu protokol kapsamı dışında kalan diğer zararlarını isteyemeyeceği protokole konu alacak miktarı olan 283.438 TL’nin davalı-karşı davacıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle asıl davada davanın kabulü ile 283.438,00-TL'nin 05/05/2011 dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davada davanın reddine dair verilen karar kesinleşmiş olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, taraf vekilleri bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekilleri bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14.557,14 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.