1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

11. Hukuk Dairesi 2016/10478 E. , 2018/2911 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
11. Hukuk Dairesi 2016/10478 E. , 2018/2911 K.


'İçtihat Metni'



Taraflar arasında görülen davada... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 gün ve 2014/899-2015/114 sayılı kararı onayan Daire’nin 07/06/2016 gün ve 2015/14176-2016/6286 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, 14/05/1999 tarihli Acentelik Sözleşmesi ile müvekkilinin ... yetkili acentesi olduğunu, ancak 03/06/2008 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini ve davalının azledildiğini, davalıya bakiye borcunu ödemesine dair ihtarname gönderilmesine rağmen ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, ancak davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, sigorta acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ilişkindir.
Davalı vekili, yargılamada dava konusu borcun kaynağı olarak dayanılan poliçelerin müvekkilince değil, müvekkilinin şifresini kullanan İskenderun acentesi ... vekili ... tarafından düzenlendiğini, poliçeler üzerinde poliçeyi tanzim eden ve düzeltme yapan kişinin adının yazılı bulunduğunu, borca konu poliçeler ...’ın yenileme poliçeleri olup poliçelerdeki sigortalıların ...’ın daimi müşterileri olduğunu, müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, müvekkili ...r hakkında ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/295 E. sayılı dosyasında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan açılan ceza davasında da aynı şekilde savunmada bulunarak suçlamaları kabul etmediğini, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/295 E. sayılı dosyası örneği dosya arasına celp edilerek davacı kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/295 E ve 2012/494 K. sayılı mahkumiyet kararı sanık ...r vekilince temyizi üzerine Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 09.02.2016 tarih, 2015/6850 E. 2016/1022 K. sayılı ilamı ile “...Sanığın suça konu poliçelerin ... ve eşi tarafından tanzim edildiğini ve primlerin de bu kişilerce tahsil edildiğini, kendi adına kayıtlı acentede işleri fiilen dosya kapsamı itibariyle tanık olarak beyanı alınan eşi ...'in yürüttüğünü, aynı şahıs adına birden fazla poliçe kesilmesi ve bazı poliçelerin iptal edilmesi nedeniyle uyuşmazlık çıktığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın ve ...'a veya eşine ait acentenin ilgili tüm kayıt ve belgeleri, katılan şirkete ait kayıt ve belgeler ile tahsil edilip şirkete aktarılmadığı iddia edilen poliçeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanığın savunmasında belirttiği hususların ve suça konu poliçe bedellerinin intikal ettirilip ettirilmediğinin araştırılması, suça konu poliçe sahibi müşterilerin beyanlarının alınarak poliçelerin ... tarafından tanzim edilip edilmediği, bedellerinin kime ödendiği hususlarının sorulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Buna göre her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede uyuşmazlık halinde davacı sigorta şirketinin defter ve kayıtlarının esas alınacağı yönünde delil sözleşmesi mahiyetinde hükme yer verilmiş ise de, bilirkişi raporunda davacının alacağı olan tutarın varlığı genel olarak belirtilmiş, dayanakları açıklanmamıştır. Ayrıca, davalının İskenderun acentesi ... vekili ...’a yönelik savunmaları üzerinde durulup buna yönelik araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, anılan ceza dosyasının akıbeti araştırılıp, davalı vekilinin savunmaları dikkate alınarak dava konusu borca dayanak poliçelerin kim tarafından nasıl düzenlendiği, sonrasında primlerin kim tarafından ve nasıl tahsil edildiği konusunda bilirkişiden ek rapor alınması veya yeniden uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak denetime uygun rapor alınması, takip tarihi itibariyle davacı alacağının tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın onanmasına ilişkin Dairemiz ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.06.2016 tarih, 2015/14176 Esas-2016/6286 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 19/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.