1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

11. Hukuk Dairesi 2016/7932 E. , 2018/2283 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
11. Hukuk Dairesi 2016/7932 E. , 2018/2283 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/04/2016 tarih ve 2015/146-2016/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili; müvekkili ile davalı arasındaki işyeri devir sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince davalıya 5.000,00 TL kapora verildiğini, ancak sözleşmeye konu işyeri devir işleminin fiilen gerçekleşmediğini, bu nedenle müvekkilinin ödediği 5.000,00 TL'nin iadesini istediğini, davalının bu parayı iade etmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı; kendisine ait market ve kahvehaneden oluşan işyerini devren satmak için ilan verdiğini, ilandan haberdar olan davacının işyerini devralmak istediğini, yapılan pazarlık neticesinde 60.000,00 TL üzerinden anlaşma yapıldığını ve 5.000,00 TL kapora adı altında bedel aldığını, aynı gün bir başka müşterinin daha geldiğini ve işyerini 75.000,00 TL üzerinden alabileceğini belirttiğini, ancak sözleşme yapılması nedeniyle bu müşterinin geri çevrildiğini, davacının uzun bir süre geçtikten sonra vazgeçtiğini belirttiğini, oysa davacının devirden vazgeçmesinin kendisini zarara uğrattığını, çünkü aynı gün işyerini 75.000,00 TL bedel ile devredecek olduğunu, davacının bu fiilinin kendisini zarara uğrattığını ileri sürerek kapora olarak alınan 5.000,00 TL mahsup edildikten sonra 10.000,00 TL tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca asıl davanın reddini ve %20 oranında kötüniyet tazminatının davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yapılan işyeri devir sözleşmesi kapsamında tarafların 60.000,00 TL karşılığında 05.05.2014 tarihinde teslim edilmek üzere işyerinin devri hususunda 04.03.2014 tarihinde anlaştıkları, anlaşma kapsamında aynı tarihte davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacıya 5.000,00 TL kapora verildiği, kapora ödemesinin akdin kurulduğuna delil olmak üzere verilmiş sayılacağı, taraflar arasındaki sözleşme bozulduğunda ve davalı tarafında herhangi bir zararı bulunmadığı takdirde kaporanın iadesi gerektiği, davalı-karşı davacının herhangi bir zararının olduğu hususunun ispat edilemediği, davacı-karşı davalının takipten önce davalı-karşı davacıyı temerrüde düşürmediği için icra takibinde işlemiş faiz talep edemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine itirazının 5.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 262,87 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.