1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

11. Hukuk Dairesi 2016/8561 E. , 2018/2120 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
11. Hukuk Dairesi 2016/8561 E. , 2018/2120 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/04/2016 tarih ve 2014/1020-2016/468 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20.03.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı...’in davalı şirketin ortakları olduklarını, davalı şirketin 22/.../2007 tarihinde kurulduğunu, davalı şirketin kurulmasından sonra müvekkilin babası ile ...Yapı Kooperatifi kat karşılığı inşaat yapımı ve satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, kooperatife ait inşaatı yapma işini davalı şirketin üstlendiğini, inşaat işinin %95'den fazlasının tamamlanmış olmasına rağmen müvekkile hiçbir ödeme yapıladığını ve kooperatiften yapılmış olan istihkaklar hak edişler ve ödemelerin hep gizli tutulduğunu, müvekkilinin hiçbir işlemde söz sahibi edilmediğini, müvekkile hiçbir bilgi verilmediğini, dağıtılması gereken kar payları dağıtılmadığı gibi davalı...’in yasaya aykırı olarak kendi tasarrufunda kullandığı, davalı şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğunu ileri sürerek, davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi ile kar payı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir
Davalı... ve vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin fesih ve tasfiyesi ile kar payı alacağının tahsili davasının niteliği gereği ancak şirket tüzel kişiliğine karşı yöneltilebileceği, şirket tüzel kişiliği dışındaki ortak ya da temsilcilerin pasif husumet ehliyetleri bulunmadığı, davacının bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmadığı ve davalı şirket ortağının rekabet yasağını ihlal ettiği iddialarının ispatlanamadığı, dava dışı ... Kooperatifinden 31/12/2013 tarihi itibariyle alınan hak edişler toplamının 488.823,83 TL, yapılan imalat maliyetleri toplamının ise 1.870.349,07 TL olarak ticari defterlerde yer aldığı, dolayısıyla kooperatiften alınan hak edişlerin inşaat maliyetlerine harcandığı sonucuna varıldığı, davalı şirketin önceki dönemlerde elde etmiş olduğu dağıtılabilir karının bulunmadığı gerekçesiyle, davalı... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalı şirket aleyhine açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının davalı diğer ortağın haksız olarak şirket mal varlığını kendi mal varlığına geçirdiğini ileri sürmesi karşısında davalı... yönünden davanın husumetten reddi doğru değilse de, davacının davalıdan dolaylı olarak uğradığı zararın ancak şirkete verilmesi talep edilebilecek olması nedeniyle davalı... yönünden verilen ret kararının sonucu itibariyle doğru olmasına ve davanın kar payı alacağının reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
...-Dava, iki ortaklı limited şirketin fesih ve tasfiyesi ile kâr payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yasada haklı nedenler açıkça belirtilmemiş ise de, ortaklık anlayışını ortadan kaldıran, bireysel çıkarlara yönelen, ortaklar arasında kişisel çıkarların ön plana çıktığı ve ortaklık amacının gerçekleşmesinin olanağının bulunmadığı durumların varlığı halinde haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü gerekir.
Davalı şirket, dava dışı kooperatif inşaatının yapılması için kurulmuş iki ortaklı bir limited şirket olup, her iki ortak da müşterek imza ile şirketi temsile yetkilidir. Davacı taraf, diğer davalı ortağın tek başına işlemler yaptığını ileri sürmüş olup mahkemece bu hususun ispatlanamadığı belirtilmişse de; dosyada mevcut tanık beyanlarından şirketin tek faaliyeti olan inşaat ile ilgili işlemlerin diğer davalı ortak tarafından yürütüldüğü ve dava dışı kooperatifin ....01.2014 tarihli yazısından hak ediş ve avanslarla birlikte kooperatif tarafından davalı şirkete 1.725.756,35 TL ödeme yapıldığı belirtilmesine rağmen, bilirkişi incelemesi sonucu kooperatif tarafından ödenen 488.823,83 TL hak edişin şirket kayıtlarına yansıtıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı şirketin işlerinin davalı diğer ortak tarafından yürütülmesi ve şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmaması nedeniyle haklı nedenlerin oluştuğu gözetilerek, ...'nin 636/... maddesinde bahsi geçen fesih veya alternatif çözüm yollarının, mevcut dosya kapsamı, delil durumu ve somut olayın özelliklerine göre değerlendirilip tartışılarak, neticesine göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.