1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

11. Hukuk Dairesi 2016/5991 E. , 2018/250 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
11. Hukuk Dairesi 2016/5991 E. , 2018/250 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/02/2016 tarih ve 2014/701-2016/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, muhatabı davalı banka, keşidecisi...- ... İnşaat Malzemeleri olan 15.07.2008 tarihli 16.200 TL bedelli çekin ibrazında karşılığının çıkmadığını, başlatılan icra takibinden bir sonuç alınamadığını, çek karnesinin sahte belgelerle verildiğinin anlaşıldığını, davalı bankanın çek hesabı açarken ve çek karnesi verirken gerekli araştırmayı yapmadığını, sahte kimlikle hesap açtıran şahısların piyasaya bir çok çek keşide ettiklerini, müvekkilinin zararına davalının sebebiyet verdiğini ileri sürerek şimdilik 8.100 TL'nin keşide tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çeki gerekli araştırmayı yapmadan alan davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin çek hesabı sahibi hakkında karşılıksız çek, protestolu senet ve kredi sorgulaması, istihbarat çalışması ve gerekli tüm araştırmayı yaptığını, bundan sonra çek karnesinin teslim edildiğini, davacının çek sorumluları hakkında tüm hukuk yolları tüketmesinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... ismini kullanan şahısların çek karnesi temin ettikleri, dava konusu çekin sahte belgelerle verildiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, bankanın yaptığı araştırma sonucu bir engele rastlamadığından çek karnesini teslim ettiği, davacının çeki almasına dayanak temel borç ilişkisi kapsamında muhatabına rücu etmekten başka çaresinin olmadığı, davacının zararından davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı banka tarafından, dava dışı kişi adına sahte belgelere dayalı çek hesabı açılıp çek karnesi verilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, karşılıksız çek için davacının evvela kendi akidinden alacağın tahsil yoluna gitmesi, tahsil edememesi halinde davalı bankaya müracaat etmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı, keşideci ... ve ciranta ...aleyhine çeke dayalı icra takibi başlatmışsa da, 'işyerini ... isimli birine kiraladığı, kiracının kira parasını ödemediği, bir kaç ay sonra dava konusu çeki kendisine verdiği' yönünde beyanda bulunduğu hususu, davacının müştekisi olduğu ... ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/19 E.- 2015/51 K. sayılı kararından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının öncelikle kendi akidi olan ...'dan alacağını tahsil yoluna başvurması, tahsil edememesi halinde davalı bankaya müracaat etmesi gerekirken, dava dışı ... hakkında müracaatta bulunmadan doğrudan davalı banka aleyhine dava açılması, erken açılan dava niteliğindedir. Bu durum karşısında, davalı Banka yönünden davanın erken açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değilse de mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar sonucu itibariyle doğru olduğundan 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı HUMK 438. maddesinin son fıkrası uyarınca kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile HUMK 438/son maddesi uyarınca kararın gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.