11. Hukuk Dairesi 2016/5764 E. , 2018/119 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/5764 E. , 2018/119 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/01/2016 tarih ve 2015/168-2016/14 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekili, davacının 44. sınıf tıbbi hizmetlerde tescilli “Ege Sağlık” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı ... Hastaneler Grubunun bünyesindeki özel hastanede “Özel ...Ege Sağlık Hastanesi” isminin kullanıldığını, “www.....tr” internet sitesi ve yazışmalarda bu ilgili hastane ismine yer verildiğini, ayrıca, davalıların www.egesaglik.com.tr şeklinde alan adı kullandıklarını, müvekkiline ait hastane ile davalılara ait hastanenin aynı sokak üzerinde olduklarını, bu durumun iltibasa yol açtığını ileri sürerek; marka hakkına tecavüzün önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı .... vekili, “... Sağlık Hastanesi”nin müvekkili tarafından işletildiğini, ilk defa 1969'da “Ege Sağlık Merkezi” adı ile kurulduğunu, 1997 yılında “...Hastaneler Grubu”na katıldığını ve öteden beri “Ege Sağlık” ibaresini kullandığını, markanın hastanesi ile özdeşleştiğini, KHK'nın 8/3 maddesinin müvekkiline hak sağladığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, asıl davanın davacısı-birleşen davanın davalısı adına tescilli “Ege Sağlık” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı .... vekili, davanın husumetten reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına ve uyulan bozma ilamına göre, asıl davada davalı şirketin anılan markayı uzunca bir süre kullanımına sessiz kalan davacının aradan geçen uzunca bir süreden sonra işbu davayı açmasının MK'nın 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle birleşen davaya ilişkin davanın reddine ilişkin hüküm kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına, markaya tecavüzün tespit ve önlenmesine ilişkin asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl dava markaya tecavüzün tespiti ve men’i istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davada her iki davalı hakkında verilen ilk karar Dairemizin 03.12.2014 tarih ve 2014/12385 Esas-2014/18909 Karar sayılı ilamıyla onanmış; daha sonra davalı ...’nin karar düzeltme başvurusu üzerine Dairemizin 01.10.2015 tarih 2015/2303 Esas – 2015/9760 Karar sayılı ilamıyla münhasıran bu davalı yararına onama kararı kaldırılarak bozma kararı verilmiş olmakla; karar düzeltme yoluna başvurmayan davalı .... hakkında mahkemece verilen 2013/96 E - 2014/64 K sayılı ve 08.05.2014 tarihli karar bu davalı yönünden kesinleşmiştir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin karar düzeltme yoluna başvurmadığı için hüküm kendisi açısından kesinleşmiş bulunan davalı ...’yi de kapsayacak şekilde markaya tecavüzün tespit ve önlenmesine dair hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön