11. Hukuk Dairesi 2016/5766 E. , 2018/99 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2016/5766 E. , 2018/99 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/03/2016 tarih ve 2014/144-2016/35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 97/008819 sayılı 'KERVAN' ibareli 43. sınıfta kayıtlı ve yine aynı ibareli 2011/41885 nolu markaları bulunduğunu, davalının haksız ve izinsiz olarak restoranında 'KERVAN + deve şekilleri' ibaresini kullandığını, belirterek, tecavüzün ve yoksun kalınan kazancın tesbitini, tecavüzün tedbiren durdurulmasını, giderilmesini, asgari 15.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait lokantanın 1980'den beri aynı adla çalıştırıldığını ve bilinen bir esnaf işletmesi olduğunu, 1980-1985 yılları arası Ali Karataş, 1986'dan itibaren ...tarafından işletildiğini, 06/05/2007'de ise müvekkilinin işletmeye başladığını, işletmenin ismin bu şekilde öteden beri kayıtlarda yer aldığını, müvekkilinin kötü niyetli ve basiretsiz olmadığını, davacının tazminat istemlerinin dayanaksız olduğunu, markaya tecavüz veya zarar bulunmadığını, müvekkilinin herhangi bir kötü niyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıya ait markayı salt işletme adı dışında markasallaştırdığı, sarf malzemelerinde, işletmenin tanıtım broşürlerinde, menülerinde, küçük hediye malzemelerinde, afişlerinde kullandığı tesbit edildiği, davalının, işletmeyi devir alarak 06/05/2007'de işe başlamakla birlikte, önce 'Mina' ismiyle faaliyet gösterdiği, 'Kervan' ismini 01/10/2010 tarihinden itibaren kullandığı, davalının 2010 yılının son 3 ayında, 2011, 2012, 2013 ve 15.09.2014 tarihine kadar 'Kervan' adını kullandığını ikrar ettiği gerekçesiyle, davanın kabulune, tecavüzün durdurulmasına, giderilmesine, dava tarihinden işleyen değişen oranla ticari faiziyle 18.893,16 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 556 sayılı KHK uyarınca marka hakkına tecavüzün men'i ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir. 556 sayılı KHK'nın 66/b maddesine göre yapılan tazminat hesabında davalının, davacıya ait dava konusu markayı izinsiz olarak kullanmaya başladığı tarih olan ve resmi kayıtlarla belirlenmiş 01.11.2010 tarihinden itibaren hesaplama yapılması gerekirken, bilirkişi raporunda 2010 yılının tamamı üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmediği gibi; davacı tazminat talebinde yasal faiz talep etmesine rağmen mahkemece ticari temerrüt fazine hükmedilmesi de doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/03/2016 tarih ve 2014/144-2016/35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 97/008819 sayılı 'KERVAN' ibareli 43. sınıfta kayıtlı ve yine aynı ibareli 2011/41885 nolu markaları bulunduğunu, davalının haksız ve izinsiz olarak restoranında 'KERVAN + deve şekilleri' ibaresini kullandığını, belirterek, tecavüzün ve yoksun kalınan kazancın tesbitini, tecavüzün tedbiren durdurulmasını, giderilmesini, asgari 15.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait lokantanın 1980'den beri aynı adla çalıştırıldığını ve bilinen bir esnaf işletmesi olduğunu, 1980-1985 yılları arası Ali Karataş, 1986'dan itibaren ...tarafından işletildiğini, 06/05/2007'de ise müvekkilinin işletmeye başladığını, işletmenin ismin bu şekilde öteden beri kayıtlarda yer aldığını, müvekkilinin kötü niyetli ve basiretsiz olmadığını, davacının tazminat istemlerinin dayanaksız olduğunu, markaya tecavüz veya zarar bulunmadığını, müvekkilinin herhangi bir kötü niyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıya ait markayı salt işletme adı dışında markasallaştırdığı, sarf malzemelerinde, işletmenin tanıtım broşürlerinde, menülerinde, küçük hediye malzemelerinde, afişlerinde kullandığı tesbit edildiği, davalının, işletmeyi devir alarak 06/05/2007'de işe başlamakla birlikte, önce 'Mina' ismiyle faaliyet gösterdiği, 'Kervan' ismini 01/10/2010 tarihinden itibaren kullandığı, davalının 2010 yılının son 3 ayında, 2011, 2012, 2013 ve 15.09.2014 tarihine kadar 'Kervan' adını kullandığını ikrar ettiği gerekçesiyle, davanın kabulune, tecavüzün durdurulmasına, giderilmesine, dava tarihinden işleyen değişen oranla ticari faiziyle 18.893,16 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 556 sayılı KHK uyarınca marka hakkına tecavüzün men'i ve maddi tazminat istemlerine ilişkindir. 556 sayılı KHK'nın 66/b maddesine göre yapılan tazminat hesabında davalının, davacıya ait dava konusu markayı izinsiz olarak kullanmaya başladığı tarih olan ve resmi kayıtlarla belirlenmiş 01.11.2010 tarihinden itibaren hesaplama yapılması gerekirken, bilirkişi raporunda 2010 yılının tamamı üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmediği gibi; davacı tazminat talebinde yasal faiz talep etmesine rağmen mahkemece ticari temerrüt fazine hükmedilmesi de doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.