11. Hukuk Dairesi 2016/6258 E. , 2018/58 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2016 tarih ve 2012/305-2016/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin ortağı ve 20/02/2012 tarihine kadar müdürü olan davalının, şirket ortaklarının muvafakati olmadan şirketin iştigal alanına giren inşaat ve madencilik alanında ... Ltd. Şti.’ni kurduğunu, bu şirketin 2008 yılından beridir faaliyette olduğunu, bu şekilde rekabet yasağına aykırı davrandığını, şirketi kefil göstererek bankadan kredi aldığı ve krediyi şahsi harcamalarında kullandığını, ortakların muvafakati olmadan kooperatif ve bir takım işler yaptığını, tahsil edilen paraları zimmetine geçirdiğini, şirketi kötülediğini, şirket defter ve kayıtlarını usulüne uygun tutmadığını iddia ederek davanın kabulü ile davalının şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yaptığı tüm işlemlerden davacı şirket ortaklarının haberdar olduklarını, müvekkilinin ortaklardan gizli işler yapmadığını, kullanılan kredilerin şirket için kullanıldığını, şirket ortaklarının da şirket ile aynı iştigal alanında faaliyette bulunduğunu, 2008 yılından bu yana müvekkilinin kurduğu şirketin davacı şirkete herhangi bir zararının olmadığını, uzun süreden sonra bu davayı açmalarının kötüniyetli ve müvekkilini şirketten uzaklaştırmak amacına yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin 18.06.2012 tarihinde yapılan ortaklar kurulunda şirket sermayesinin % 66,5657’yi temsil eden ortaklarca davalının şirketten çıkması yönünde karar alındığı, davalının davacı şirkette müdür iken, aynı faaliyet alanında başka bir şirkette müdürlük yaptığı, bu faaliyetin 6762 sayılı ...’daki rekabet yasağına aykırı hareket niteliğinde olduğu, davalının 2008 yılında T.E.B ile akdedilen kredi sözleşmesine istinaden alınan 111.000,00 TL'yi davacı şirket hesaplarına geçirmediği, ... Belediyesi ile yapılan ticari ilişkiler kapsamında bir kısım tahsil edilen paraları
şirket hesaplarına geçirmediği, S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi ile ilgili ticari kayıt ve belgeleri şirket kayıtlarına geçirmediği, şirket defterlerini usulüne uygun olarak tutmadığı, taraflar arasında ceza ve hukuk davalarının olduğu, şirket ortakları arasında uyum kalmadığı, husumet oluştuğu, davalının şirket ortaklığından çıkarılması için haklı sebeplerin oluştuğu, davalı tarafça verilen süreye rağmen yasal bir ayrılma akçesi talebinde de bulunulmadığından bu konuda bir hesaplama ve rapor alınmasına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı ...'nin ... 640/3. maddesi gereğince davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, davalı ortağın 6762 sayılı ... 551. maddesi uyarınca haklı sebeplerle limited şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının şirketten çıkarılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafa ayrılma akçesi isteyip istemediği sorulmuştur. Davalı vekili tarafından verilen beyan dilekçesi ile 20/02/2012 tarihi itibarıyla şirket demirbaşları baz alınarak yapılacak hesaplama sonucunda ayrılma akçesinin hesaplanması talep edilmiştir. Mahkemece bu beyan üzerine, 25/02/2016 tarihli duruşmada davalının ayrılma akçesi talep etmediğine dair ara kararı kurulmuştur. Ancak, davacı iddiaları ve delilleri birlikte değerlendirildiğinde çıkarılma isteminin haklı sebebe dayandığı anlaşılmakla, mahkemece Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen ortağın ayrılma payının karar tarihine en yakın tarihteki şirket mal varlığının gerçek değerinin belirlenmesine göre hesaplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/6258 E. , 2018/58 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat