11. Hukuk Dairesi 2019/1684 E. , 2019/8327 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/1684 E. , 2019/8327 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/03/2017 tarih ve 2014/28 E. - 2017/305 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 06/02/2019 tarih ve 2018/469 E- 2019/156 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının TFC Film Yapım Tic Ltd Şti.'nin ortağı olduğunu, davalının ise aynı şirketin hem ortağı hem de yetkili müdürü olmasına karşın davalının daha sonra kurulan Filmpot Film Yapım Dağıtım Teknoloji A.Ş.ye kurucu ortak olup ilaveten yönetim kurulu başkanı olduğunu, her iki şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiklerini ileri sürerek, davalının dürüstlük kuralına uymadığı gerekçesiyle TFC Film Yapım şirketi ile haksız rekabet ettiğinin tesbitine, davalının haksız rekabetinin TTK madde 56-b uyarınca önlenmesine, TTK madde 630/2 uyarınca davalı ...'in İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne 824181 sicil numarası ile kayıtlı TFC Film Yapım Ltd Şti'nde sahip olduğu müdürlük ve temsil/ilzam yetkisinin kaldırılmasına, TTK madde 56-c uyarınca davacının ticari itibarının sarsılması ve iş yaptığı kişilerin yanıltılması sebebi ile anılan hususların Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ve İstanbul'da yayın yapan yüksek tirajlı bir gazetede ilan edilmesine, masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ve TFC şirketinin diğer ortağı ...'ın, usulsuz tebligatlar ile akabinde gazete ilanı ile 16/05/2014 tarihinde genel kurulda aldıkları karar ile davalının müdürlük, temsil ve ilzam yetkilerini sona erdirdiklerini, yerine de dava dışı ...'yu atadıklarını, bu durumda işbu dava sadece davalının TFC şirketinde müdür olmasına ilişkin hususlarla ilgili olduğundan ve ortada mahkemenin görebileceği bir husus kalmadığından davanın konusuz kaldığını, davalı müdür olarak atanmış olmasına rağmen en ufak bir faaliyette bulunmadığını, herhangi bir zarar söz konusu olmadığından, genel hükümler kapsamında da haksız rekabetin oluşmadığının aşikar olduğunu savunarak, haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının bizatihi yöneticisi olduğu şirketle birebir aynı faaliyet alanında yeni bir şirket kurup, bu şirketin de tek başına yetkili müdürü olmasının haksız rekabetin oluşması ve doğması için yeterli olduğu, şirketlerin amacının kâr elde etmek olduğu ve bu kârın da ancak şirket ana sözleşmesinde yer alan faaliyetler aracılığıyla yerine getirilebileceği, dolayısıyla hiçbir faaliyet yapmayacak bir şirketin kurulma sebebi de bulunamayacağından, başlı başına söz konusu şirketin kurulmuş olmasının davalının haksız rekabet hükümlerine aykırı davranmasına yeterli olduğu gerekçesiyle, davalının haksız rekabet ettiğinin tespitine, davalının davaya konu şirketin 16/05/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile müdürlük görevinden alınması sebebiyle yargılama aşamasında dava konusuz kaldığı için bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca davalının haksız rekabet ettiğinin tespitine ilişkin kararın hüküm kesinleştiğinde tirajı 50.000'in üstünde yayın yapan bir gazete aracılığıyla ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbu Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacının ileri sürdüğü iddiaların davacı şirketi ilgilendirdiği, davacı gerçek kişinin, davacı şirkette salt ortaklık ve müdür sıfatının olmasının böyle bir davayı kendi adına açması için yeterli olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına, davacı bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine, davalının ortaklar kurulu kararı ile müdürlük görevinden alınması sebebiyle yargılama aşamasında dava konusuz kaldığı için azil konusunda açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yapılan yargılama ve somut uyuşmazlık bakımından uyulması gereken kurallar gözetildiğinde verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanatine varılmakla davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2 – Dava, müdürün azli ve haksız rekabetinin tespiti şeklinde 2 ayrı taleple açılmış olup, müdürün azli davasında dava devam ederken şirket genel kurulunun müdürü azletmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığının mahkemece belirlenmesi ve bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru ise de bu durumda davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumunun tespiti ile yargılama giderlerinin tayin ve takdiri gerekir. Mahkemece bu yönde inceleme yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün aşağıda yazılı şekilde bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön