11. Hukuk Dairesi 2018/3473 E. , 2019/8149 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2018/3473 E. , 2019/8149 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17/06/2015 gün ve 2014/385-2015/544 sayılı kararı bozan Daire'nin 21/03/2018 gün ve 2016/9401-2018/2169 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olmasına rağmen şirketin iş ve işlemlerinden hiçbir zaman haberdar edilmediğini, davalı şirketin 24/07/2012 tarihinde 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, toplantıya çağrıların TTK'nin 414. maddesine uygun olarak yapılmadığını, toplantının yoklukla malul olduğunu, genel kurulda alınan kararların yasaya şirket ana sözleşmesine ve dürüstlük kurallarına da aykırı olduğunu, genel kurulda kâr dağıtımı konusunda bir karar alınmadığını, müvekkilinin ortak olduğu tarihten bu yana hiçbir zaman kâr dağıtımı yapılmadığını, toplantıdan haberdar olmadığı için bilanço ve denetim raporlarının da incelenemediğini, azlık haklarının kısıtlandığını, gündemin 7. maddesi ile yönetim kurulu başkan ve üyeleri için toplantı başına ücret ödeme kararı alındığını 10. madde ile yönetim kurulu üyelerine TTK'nin 395-396. maddeleri uyarınca yetki verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davalı şirketin 24/07/2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine, bu talep kabul edilmediği takdirde 3,4,5,6,7,8,9 ve 10 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirket ana sözleşmesinin 22. maddesinde kârın tespiti ve dağıtılmasına yer verildiği, kurulduğu günden bu yana ortaklara herhangi bir kâr payının dağıtılmadığı, bilançoda kâr gözükmesine rağmen yönetim kurulunun yasa ve ana sözleşmenin kendisine yüklediği görevi yerine getirmeyerek genel kurulun münhasır yetkisi içinde bulunan kâr dağıtımı konusunda 24/07/2012 tarihli genel kurul gündemine madde koymadığı, TTK’nın 519. ve ana sözleşmenin 22. maddesi gereğince elde edilen şirket kârından ayrılması gereken kanuni yedek akçe ile pay sahiplerine ödenmesi gereken kâr payı belirlenmeden ve kâr dağıtımı konusunda teklif hazırlanıp genel kurula sunulmadan faaliyet raporu düzenlendiği, bu hususların denetçi raporunda da yer almadığı, davalı şirketin 24/07/2012 tarihli genel kurul toplantısının 3 no'lu gündem maddesindeki yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetçi raporu onaylanması, 4 no'lu gündem maddesindeki bilanço ve gelir tablosunun onaylanması, 5 ve 6. gündem maddelerindeki yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin ibrasına ilişkin kararların iptali gerektiği, yönetim kurulu ve denetçi seçimine ilişkin 8 ve 9 no'lu gündem maddeleri ile yönetim kurulu üyelerine ödenmesi kararlaştırılan ücret konusundaki kararların yasa ve ana sözleşmeye aykırı olmadığı gündemin 10. maddesi ile ortakların şirketle iş yapma ve rekabet yasağının kaldırılmasına karar verildiği, pay sahibi olan yönetim kurulu üyelerinin de söz konusu kararın alınmasında oylamaya katılıp oy kullandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 24/07/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3-4-5-6 ve 10 no'lu genel kurul kararlarının iptaline, diğer kararlarla ilgili iptal talebinin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizce davalı yararına bozulmuştur.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön