1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

11. Hukuk Dairesi 2018/2958 E. , 2019/8144 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
11. Hukuk Dairesi 2018/2958 E. , 2019/8144 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA


Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 16/12/2015 gün ve 2010/215 - 2015/1079 sayılı kararı bozan Daire'nin 22/01/2018 gün ve 2017/2676 - 2018/479 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1998’den beri Dan-Foam APS ile tek yetkili distribütörlük sözleşmesi bulunduğunu ve “Tempur” markalı yatak, yastık, baza vb. ürünlerin Türkiye’deki tek yetkili ithalatçısı ve satıcısı olduğunu, müvekkilinin Tempur markalı ürünleri ülkeye getirdiğini, sattığını ve bu ürünleri tanıttığını ve büyük reklam harcamaları yaptığını, böylece ürünün marka değerini arttırdığını, müvekkili ile aynı tür ürünleri satan ve ürünlerinde “Yatsan” markasını kullanan ortakları da aynı olan ve birlikte hareket eden davalıların 02.03.2009’dan itibaren müvekkilinin İzmir bayii’nden “Tempur” markalı ürünleri alıp satmaya başladıklarını, özellikle İstanbul/Kadıköy bölgesinde “Yatsan” showroomlarında “Tempur” tabelası astıklarını, böylece Tempur ürünlerinin tanınmışlıklarından yararlandıklarını, henüz müvekkili ile dava dışı Dan-Foam APS arasındaki sözleşme devam ederken davalı şirketlerin “Tempur” markalı ürünlerin Türkiye distribütörlüğünü alacakları söylentilerini çıkardıklarını, bu sebeple müvekkili şirketin bayi ağının zayıfladığını, davalıların “Tempur” markalı ürünleri İzlanda'da tek satıcısı olan dava dışı şirketten Türkiye’ye ithal ettiklerini ve ithal ettikleri ürünleri müvekkilin satış fiyatından %50 daha ucuza sattıklarını, böylece müvekkili şirketin satış ağının daraldığını, davalıların müvekkili şirketin yapmış olduğu tanıtım, reklam ve bilgilendirmelerden haksız yere yararlandıklarını, müvekkili şirketin itibarının sarsıldığını ve dolayısıyla manevi zarara uğradığını, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin men’ine, haksız rekabet nedeniyle uğranılan şimdilik 500.000,00 TL maddi zarar ile 500.000,00 TL manevi zararın ticari faziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 2.285.333,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; kural olarak, paralel ithalatın tek başına haksız rekabet teşkil etmeyeceği, ancak davalıların paralel ithalat yoluyla temin ettikleri ürünleri satarken haksız rekabet hukukunun temel ilkelerinden olan emek ilkesini ihlal ettikleri, davacı şirketin büyük masraf ve önemli emekler neticesinde oluşturduğu pazar payından haksız yere faydalandıkları, paralel ithalatın sunduğu fiyat avantajını o dönemdeki “Tempur” distribütörü olan davacı şirketin pazardan çekilmesine yol açacak şekilde kullanmış oldukları, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiği ve bu nedenle davacının uğramış olduğu zarardan sorumlu oldukları, davacının haksız rekabet nedeniyle zararının 357.726,32 TL olduğunun belirlendiği, ayrıca 100.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle, haksız rekabetin tespiti ve men'ine, 357.726,32 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce davalı yararına bozulmuştur.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.