1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

11. Hukuk Dairesi 2018/2955 E. , 2019/8143 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
11. Hukuk Dairesi 2018/2955 E. , 2019/8143 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA



Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29/04/2015 gün ve 2011/492 - 2015/544 sayılı kararı onayan Daire'nin 19/03/2018 gün ve 2016/9472 - 2018/2087 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %15 hisseli kurucu ortağı olduğunu, davalı aile şirketinin yöneticileri olan Erol ve ...'nün şirketin bütün aktifini usulsüz olarak satıp zimmetlerine geçirdiklerini, şirketin kağıt üzerinde bir tabela şirket haline geldiğini, uzun yıllardır ticari faaliyetinin bulunmadığını, şirketin alacaklarını usulsüz temlik ettiklerini, şirket merkezi olarak gösterilen adreste düğün salonu işletildiğini,şirketin amacının gerçekleştirilemeyecek olduğunu, şirketin gelirlerinin nereye gittiğinin belli olmadığını ileri sürerek, davalı şirketin 6762 sayılı TTK'nın 434/2 m. gereği infisah ettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, TTK m. 434/1 b.2'de şirket maksadının şirketin mevcut haliyle gerçekleştirilmesine imkan kalmaması halinde münfesih sayılacağının düzenlendiği, bu düzenlemeye göre şirket maksadının husulünün imkansızlığına dayanan fesih sebebinin idarecilerin idareye taalluk eden ihmal ve kusurları dışında, işletme konusu işin bünyesinden doğan imkansızlıklar olduğu davalı şirketin yapılan incelemesinde mevcut durumuna nazaran şirket maksadının gerçekleşmesinde bir imkansızlık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 12/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.