11. Hukuk Dairesi 2018/1939 E. , 2019/8133 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2018/1939 E. , 2019/8133 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08/03/2017 tarih ve 2014/711 E- 2017/60 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/801 E- 2018/167 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 10.12.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ... ile müvekkili arasında düzenlenen sigorta poliçesi ile müvekkiline ait 9296365 IMO nolu Türk bayraklı Erol Şenkaya isimli geminin gemi sigortası kapsamında sigortalandığını, geminin yüklü bir vaziyette 19/05/2012 tarihinde Yunanistan'ın Zakymtpos adası açıklarında belirlenemeyen bir sebepten dolayı batarak tam zayi olduğunu, olaydan sonra davalı ... tarafından müvekkilinin zararının bir kısmının karşılandığını ancak, 450.000 USD tutarındaki zararın ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine takip başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya tekne değerinin tamamı olan 2.350.000 USD'nin ödendiğini ve davacının müvekkilini ibra ettiğini ayrıca, davacının iddia ettiği gabin koşullarının da oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, geminin zayi olduğu tarih itibariyle değerinin 2.350.000 USD olduğu, gabinin objektif unsuru gerçekleşmediği gibi, subjektif unsurunun da tespit edilemediği, TTK'nın 1464. maddesi uyarınca davalının sorumluluğunun kaza tarihindeki sigortalanan emtianın gerçek değeri ile sınırlı olduğu, davalının 2.350.000 USD ödeme yaparak davacının davalıyı ibra ettiği, ibranamenin geçerli olduğu ve gabin nedeniyle iptal edilebilme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, gabinden söz edebilmek için, tarafların karşılıklı edimleri arasında açık nispetsizlik olması, lehine dengesizlik yapılan tarafın müzayaka, tecrübesizliğinden yararlanılması gerektiği, müzayakanın esas itibarıyla ciddi bir mali sıkıntı halini ifade ettiği, somut olayda gerek ekspertiz raporu gerekse alınan bilirkişi raporlarında dava konusu geminin kaza tarihi itibariyle gerçek değerinin en yüksek 2.650.000 USD olabileceğinin tespit edilmesi karşısında davacıya ödenen bedelle sigorta değeri arasında %15'lik farkın aşırı nispetsizlik olarak değerlendirilmesinin söz konusu olmadığı, bu halde gabinin objektif unsuru olan edimler arasında açık bir orantısızlık bulunması şartının gerçekleşmediği gibi, davacı tarafından davalıya verilen ibraname tarihi itibariyle davacının incelenen defter ve kayıtlarına göre ciddi bir sıkıntı içinde olduğuna yönelik bir tespit bulunmadığından gabinin subjektif unsurunun da gerçekleşmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön