11. Hukuk Dairesi 2019/997 E. , 2019/8109 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/997 E. , 2019/8109 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10/11/2017 tarih ve 2013/227 E- 2017/687 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 31/12/2018 tarih ve 2018/765 E- 2018/2180 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 1993 yılında kurulduğunu, et ürünleri alanında faaliyet gösterdiğini, davalıların birlikte açtıkları kasap dükkanında, işletme adı olarak ve ürettikleri ürünlerde ''itimat'' ibaresini kullandıklarını, ''itimat'' ibaresinin müvekkili adına tescilli marka olduğunu, davalıların eylemlerinin müvekkilinin marka ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, davalıların müvekkilinin ticaret unvanına ve markalarına yaptığı tecavüzün tespitine ve önlenmesine, davalıların eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve önlenmesine, ticaret unvanına tecavüz nedeniyle 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, marka hakkına tecavüz nedeniyle 5.000,00 TL fiili kazanç ve yoksun kalınan kazanç tazminatının ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, haksız rekabet nedeniyle 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; davacı tarafından açılan Afyonkarahisar 1. AHM'nin 2009/360 esas sayılı derdest dava bulunduğunu, müvekkillerinden ...'ın ticaret ile uğraşmadığını, davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, ''itimat'' ibaresinin 1870 yılından beri kullanılan bir marka ve babalarından kalan manevi miras olduğunu, öncelik hakkının müvekkillerine ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; davacının tescilli markası bulunduğundan genel hüküm niteliğindeki haksız rekabet hükümlerinin uygulanamayacağı, haksız fiil olarak kabul edilen markaya tecavüz fiilinin tek olduğu ve bu nedenle maddi tazminatın tek kalem olarak hesaplanması gerektiği, davacının 'itimat' ibaresini 1993, davalının ise 1998 yılından beri kullandıkları, davacının uzun süre sessiz kalması nedeni ile ...'a karşı markaya tecavüz iddiasının kabul edilemeyeceği, davalı ...'ın işletmeyi devraldıktan sonra itimat ibaresini kullanmaya devam ettiği, İbrahim açısından geçerli olan sessiz kalma yolu ile hak kaybı ilkesinin artık İhsan için uygulanamayacağı, davalı tarafın defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davacının talep edebileceği maddi tazminatın 7.737,23 TL olduğu, taraflar arasındaki yakınlık ve markanın geçmişi de dikkate alındığında manevi zarar olarak nitelendirilebilecek bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle, davalı ...'ın davacıya ait 'İTİMAT' markasına yaptığı tecavüzün önlenmesine, davalı ...'ın işletme adından 'İTİMAT' ibaresinin silinmesine, davalı ...'ın işletmesinde bulunan 'İtimat' ibaresinin kullanıldığı tüm üretim aracı ürün, ambalaj, paket, tabela ve emtiaya el konularak imhasına, davacı lehine marka hakkına tecavüzden ötürü 7.737,23 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline, davacı tarafın haksız rekabetin önlenmesine, manevi tazminat ve fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davalı ... yönünden davanın reddine, karar kesinleştiğinde hükmün ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; davalı ... yönünden sessiz kalma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş; davalı vekilinin istinaf talebi yönünden ise, davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı ...'ın babası ... ile aynı işyerinde faaliyet gösterdiğini ve aynı ticaret unvanını kullandığını bildirdiği, Afyonkarahisar Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 05/06/2013 tarihli yazısında ...'ın vergi kaydının bulunduğu, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının ise ...'a ait olduğunun bildirildiği, Vergi Dairesi Müdürlüğünün 24/11/2015 tarihli yazısında ...'ın 03/05/2007 tarihinde işini terk ettiği, diğer davalı ...'ın ise yine aynı tarihte gelir vergisi mükellefi olduğunun bildirildiği, taraflar hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasının da bu durumu doğruladığı, mevcut durum itibariyle davalılar arasında ticari işletme devri yapıldığı, davalılardan İhsan'ın ayrı bir işletme açarak faaliyete başlamadığı ve bunun sonucu olarak davalılardan İbrahim yönünden oluşan sessiz kalma şartlarının davalı ... yönünden de geçerli olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalılar ... ve ... hakkında açılan davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön