11. Hukuk Dairesi 2019/1270 E. , 2019/7712 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2019/1270 E. , 2019/7712 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 04/12/2018 tarih ve 2018/98-2018/583 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, İller Bankası ve Muğla Belediyesi tarafından Muğla İli Kanalizasyon işleri Yenice Tur. İnş. Ltd. Şti'ye ihale edildiğini, Yenice Tur. İnş. Ltd. Şti. 24/05/2009 tarihinde Muğla Merkez Tekel kavşağında kanalizasyon çalışmaları esnasında müvekkili şirketin yeraltı kablolarına hasar verdiğini, hasar sebebiyle müvekkili şirketin 18.417,38 TL zarara uğrattığını, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/92 D.İş ile hasar ve zarar miktarı konusunda delil tespiti yaptırıldığını, zarar miktarının tahsili amacıyla Yenice Tur. İnş. Ltd. Şti. aleyhine Muğla 1 Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığını, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/594 esas 2015/442 karar sayılı ilamıyla 13.672,58 TL'nin hasar tarihinden itibaren müvekkili şirkete ödenmesine karar verildiğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2015/13502 Esas 2015/14125 Karar sayılı ilamıyla onandığını ve mahkeme kararının kesinleştiğini, davalı ... şirketine ödeme yapmaları için başvuruda bulunduklarını ancak sigorta şirketince her hangi bir ödeme yapılmadığını, davalı ... şirketine müvekkili şirketçe yazılan tüm yazıların sonuçsuz kaldığını ve davalı ... şirketinin temerrüte düştüğünü ileri sürerek 13.672,58 TL'nin davalı ... şirketinden faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; dava açılmadan önce davacı tarafça zararın karşılanmasına ilişkin sigorta şirketine yönelik 15/04/2013 tarihli ihtar yazısının hazırlandığı, davacı tarafın iddiasına göre 23/04/2013 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, 15/04/2013 tarihinde ihtarın davalı şirkete tebliğ edildiğinin kabul edildiği, her ne kadar cevaba cevap dilekçesi ile Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/594 esas 2015/442 Karar sayılı kararın kesinleşmesi ile davalının temerrüde düştüğü iddia edilmiş ise de, dava dilekçesi ve ekindeki ihtardan davalının 15/04/2013 tarihinde davaya konu hasardan haberdar olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 1420/1 maddesine göre zararın 15/04/2013 tarihinde öğrenildiği ve alacağın davacı açısından bu tarihte muaccel olduğu, işbu davanın ise 16/02/2016 tarihinde yasal iki yıllık süreden sonra açılması nedeniyle zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından ve süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 04/12/2018 tarih ve 2018/98-2018/583 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, İller Bankası ve Muğla Belediyesi tarafından Muğla İli Kanalizasyon işleri Yenice Tur. İnş. Ltd. Şti'ye ihale edildiğini, Yenice Tur. İnş. Ltd. Şti. 24/05/2009 tarihinde Muğla Merkez Tekel kavşağında kanalizasyon çalışmaları esnasında müvekkili şirketin yeraltı kablolarına hasar verdiğini, hasar sebebiyle müvekkili şirketin 18.417,38 TL zarara uğrattığını, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/92 D.İş ile hasar ve zarar miktarı konusunda delil tespiti yaptırıldığını, zarar miktarının tahsili amacıyla Yenice Tur. İnş. Ltd. Şti. aleyhine Muğla 1 Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığını, Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/594 esas 2015/442 karar sayılı ilamıyla 13.672,58 TL'nin hasar tarihinden itibaren müvekkili şirkete ödenmesine karar verildiğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2015/13502 Esas 2015/14125 Karar sayılı ilamıyla onandığını ve mahkeme kararının kesinleştiğini, davalı ... şirketine ödeme yapmaları için başvuruda bulunduklarını ancak sigorta şirketince her hangi bir ödeme yapılmadığını, davalı ... şirketine müvekkili şirketçe yazılan tüm yazıların sonuçsuz kaldığını ve davalı ... şirketinin temerrüte düştüğünü ileri sürerek 13.672,58 TL'nin davalı ... şirketinden faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; dava açılmadan önce davacı tarafça zararın karşılanmasına ilişkin sigorta şirketine yönelik 15/04/2013 tarihli ihtar yazısının hazırlandığı, davacı tarafın iddiasına göre 23/04/2013 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, 15/04/2013 tarihinde ihtarın davalı şirkete tebliğ edildiğinin kabul edildiği, her ne kadar cevaba cevap dilekçesi ile Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/594 esas 2015/442 Karar sayılı kararın kesinleşmesi ile davalının temerrüde düştüğü iddia edilmiş ise de, dava dilekçesi ve ekindeki ihtardan davalının 15/04/2013 tarihinde davaya konu hasardan haberdar olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 1420/1 maddesine göre zararın 15/04/2013 tarihinde öğrenildiği ve alacağın davacı açısından bu tarihte muaccel olduğu, işbu davanın ise 16/02/2016 tarihinde yasal iki yıllık süreden sonra açılması nedeniyle zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından ve süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.