11. Hukuk Dairesi 2017/4483 E. , 2019/1269 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2017/4483 E. , 2019/1269 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2015 tarih ve 2014/710-2015/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını ve krediden kaynaklı olarak davalı banka tarafından müvekkilinden toplamda 4.809 TL masraf ve komisyon tahsilatı adı altında kesinti yapıldığını, yapılan kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredinin ticari kredi olduğunu, Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafça davalı bankadan kullanılan krediden kaynaklı olarak yapılan kesintilerin iadesi talebi ile dava açılmış ve bilirkişiden alınan raporun da davacı iddialarının destekler nitelikte ve davacıyı haklı gösterir şekilde olduğu görülmüşse de dava konusu kredinin ticari kredi olduğu, davacının tüketici sıfatının bulunmadığı, ticari kredilerde Tüketiciyi Koruma Kanunu'nun uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, konut finansmanı sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya yapılan bir kısım ödemenin istirdadına ilişkin olup, mahkemece ticari kredilerde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak taraflar arasındaki sözleşme gözetildiğinde, davanın o yerde asliye ticaret mahkemesi bulunmaması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinde görüleceği tabii olup, bu nedenle mahkemece de verilecek bir ara kararla davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmektedir. Ayrıca maddi vakıayı anlatmak taraflara, hukuku uygulamak ise hakime ait olduğundan, hakimin taraflar arasındaki ihtilafa uygulaması gereken kanunu bularak olaya uygulaması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece davada 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/04/2015 tarih ve 2014/710-2015/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını ve krediden kaynaklı olarak davalı banka tarafından müvekkilinden toplamda 4.809 TL masraf ve komisyon tahsilatı adı altında kesinti yapıldığını, yapılan kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredinin ticari kredi olduğunu, Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilemeyeceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafça davalı bankadan kullanılan krediden kaynaklı olarak yapılan kesintilerin iadesi talebi ile dava açılmış ve bilirkişiden alınan raporun da davacı iddialarının destekler nitelikte ve davacıyı haklı gösterir şekilde olduğu görülmüşse de dava konusu kredinin ticari kredi olduğu, davacının tüketici sıfatının bulunmadığı, ticari kredilerde Tüketiciyi Koruma Kanunu'nun uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, konut finansmanı sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya yapılan bir kısım ödemenin istirdadına ilişkin olup, mahkemece ticari kredilerde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak taraflar arasındaki sözleşme gözetildiğinde, davanın o yerde asliye ticaret mahkemesi bulunmaması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinde görüleceği tabii olup, bu nedenle mahkemece de verilecek bir ara kararla davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekmektedir. Ayrıca maddi vakıayı anlatmak taraflara, hukuku uygulamak ise hakime ait olduğundan, hakimin taraflar arasındaki ihtilafa uygulaması gereken kanunu bularak olaya uygulaması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece davada 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.