11. Hukuk Dairesi 2020/946 E. , 2020/4978 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2020/946 E. , 2020/4978 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.10.2017 tarih ve 2017/59 E. - 2017/456 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.12.2019 tarih ve 2018/1827 E. - 2019/1347 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan TSEK Markasını Kullanma Tip Sözleşmesi gereğince, TSE tarafından kabul edilen teknik özelliklere uygun olarak imal edilecek olan Canyurtlar markalı mamuller üzerine TSEK markası koyma yetkisine yönelik olarak verilen 13.09.2004 tarihli Kalite Uygunluk Belgesi'nin, davalı tarafından 08.06.2005 tarihinde Belgelendirme Talimatı'na aykırı davranıldığından bahisle iptal edildiğini, anılan kararın iptali için İdare Mahkemesi'ne müvekkilince açılan davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, kararın Danıştay 10.Dairesi tarafından onandığını, iptal kararının haksız ve dayanaksız olduğunu, Belgelendirme Talimatına aykırı eylem konusunda müvekkiline bir uyarı bildiriminin yapılmadığı gibi iptal kararının da tebliğ edilmediğini ileri sürerek, idare mahkemesinde açılan davanın kaldığı yerden devamı ile ...'nün 06/7625 belge numaralı TSEK belgesinin iptali ve belge kullanma sözleşmesinin feshi kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı tarafça kalite uygunluk belgesi kapsamında üretimi yapılan 'Canyurtlar' markalı hermetik kombi baca elemanlarının 2004 yılı brüt satış tutarının kendisine yapılan iki uyarıya rağmen müvekkili kuruma bildirilmediğini, bu nedenle kalite uygunluk belgesinin iptal edilerek sözleşmenin feshedildiğini, bu durumun davacıya 10.06.2005 tarihli iadeli taahhütlü yazı ile bildirildiğini, davacı tarafça süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine kararın 11.09.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandığını, müvekkilince tesis edilen işlemin mevzuat ve hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kurum tarafından fesih nedeni olarak gösterilen 'Canyurtlar' markalı hermetik kombi baca elemanlarının 2004 yılı brüt satış tutarının 31.01.2005 tarihine kadar bildirilmemesine yönelik olarak bir an önce bu bildirimin yapılması hususunda davacı belge sahibine belgelendirme talimatının 27.maddesine göre usulüne uygun herhangi bir uyarıda bulunulmadığı, her ne kadar davalı kurumca iptal gerekçesi, uyarı yazısı gönderilmesine rağmen eksikliğin davacı tarafça giderilmemesine dayandırılmış ise de, gerek İdare Mahkemesi'nde gerekse sonraki yargılama aşamalarında bu yazının belge sahibi davacı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir tebliğ evrakının davalı kurum tarafından sunulamadığı, yapılan araştırmada da böyle bir belgeye ulaşılamadığı, bu nedenle yapılan belge iptali ve sözleşmenin feshi işlemi usulsüz olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile 06/7625 belge numaralı TSEK belgesinin iptali ve belge kullanma sözleşmesinin feshine ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.
Karara, karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafça yapılan belge iptali ve sözleşmenin feshi işleminin mevzuata uygun yapılmamış olması nedeniyle usulsüz olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17.10.2017 tarih ve 2017/59 E. - 2017/456 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 26.12.2019 tarih ve 2018/1827 E. - 2019/1347 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan TSEK Markasını Kullanma Tip Sözleşmesi gereğince, TSE tarafından kabul edilen teknik özelliklere uygun olarak imal edilecek olan Canyurtlar markalı mamuller üzerine TSEK markası koyma yetkisine yönelik olarak verilen 13.09.2004 tarihli Kalite Uygunluk Belgesi'nin, davalı tarafından 08.06.2005 tarihinde Belgelendirme Talimatı'na aykırı davranıldığından bahisle iptal edildiğini, anılan kararın iptali için İdare Mahkemesi'ne müvekkilince açılan davanın görev yönünden reddine karar verildiğini, kararın Danıştay 10.Dairesi tarafından onandığını, iptal kararının haksız ve dayanaksız olduğunu, Belgelendirme Talimatına aykırı eylem konusunda müvekkiline bir uyarı bildiriminin yapılmadığı gibi iptal kararının da tebliğ edilmediğini ileri sürerek, idare mahkemesinde açılan davanın kaldığı yerden devamı ile ...'nün 06/7625 belge numaralı TSEK belgesinin iptali ve belge kullanma sözleşmesinin feshi kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı tarafça kalite uygunluk belgesi kapsamında üretimi yapılan 'Canyurtlar' markalı hermetik kombi baca elemanlarının 2004 yılı brüt satış tutarının kendisine yapılan iki uyarıya rağmen müvekkili kuruma bildirilmediğini, bu nedenle kalite uygunluk belgesinin iptal edilerek sözleşmenin feshedildiğini, bu durumun davacıya 10.06.2005 tarihli iadeli taahhütlü yazı ile bildirildiğini, davacı tarafça süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine kararın 11.09.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandığını, müvekkilince tesis edilen işlemin mevzuat ve hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kurum tarafından fesih nedeni olarak gösterilen 'Canyurtlar' markalı hermetik kombi baca elemanlarının 2004 yılı brüt satış tutarının 31.01.2005 tarihine kadar bildirilmemesine yönelik olarak bir an önce bu bildirimin yapılması hususunda davacı belge sahibine belgelendirme talimatının 27.maddesine göre usulüne uygun herhangi bir uyarıda bulunulmadığı, her ne kadar davalı kurumca iptal gerekçesi, uyarı yazısı gönderilmesine rağmen eksikliğin davacı tarafça giderilmemesine dayandırılmış ise de, gerek İdare Mahkemesi'nde gerekse sonraki yargılama aşamalarında bu yazının belge sahibi davacı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir tebliğ evrakının davalı kurum tarafından sunulamadığı, yapılan araştırmada da böyle bir belgeye ulaşılamadığı, bu nedenle yapılan belge iptali ve sözleşmenin feshi işlemi usulsüz olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile 06/7625 belge numaralı TSEK belgesinin iptali ve belge kullanma sözleşmesinin feshine ilişkin kararın iptaline karar verilmiştir.
Karara, karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafça yapılan belge iptali ve sözleşmenin feshi işleminin mevzuata uygun yapılmamış olması nedeniyle usulsüz olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.