11. Hukuk Dairesi 2020/97 E. , 2020/4320 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
11. Hukuk Dairesi 2020/97 E. , 2020/4320 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28.12.2017 tarih ve 2016/260 E- 2017/503 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.10.2019 tarih ve 2018/1483 E- 2019/996 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 2014/107175 numaralı başvuru ile 'Paşa İskender'+şekil markasının tescili için davalı TPMK'ya başvurduğunu, başvurularının TPMK Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 556 sayılı KHK.7/1-b maddesi gereğince kısmen ret edildiğini, kısmi ret kararına yaptıkları itirazın YİDK tarafından nihai olarak ret edildiğini, redde mesnet gösterilen 'Paşa' ibareli markalar ile müvekkili markasının KHK.7/1-b maddesi anlamında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, müvekkili şirketin 'Paşa' ibaresini meşhur ettiğini ve yurt içinde 100 civarında mağazasında kullanarak bilinir kıldığını, bu nedenle tanınmış marka olduğunu ileri sürerek davaya konu TPMK YİDK'in 2016-M-5110 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili; müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; başvuru markası ile redde mesnet markalar arasında ortalama seviyedeki tüketici kitlesinin ilk bakışta bütün olarak bıraktığı izlenim açısından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede benzerlik olmadığı, bu markaları 7/1-b maddesi çerçevesinde karıştırılmasının ve ayırt edilemeycek derecede benzer bulunmasının mümkün olmadığı, davacı markasından redde mesnet olarak alınan markalar nedeniyle çıkartılan mal ve hizmetlerin aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler olduğu, mal ve hizmet sınıflarının aynı/aynı tür olmasına rağmen işaret bazında başvuru ve redde mesnet markaların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne TPMK YİDK'nın 17/05/2016 tarih 2016-M-5110 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; redde mesnet alınan markalardaki esaslı unsurun, başvuruya konu ibarede olduğu gibi 'PAŞA' kelimesinden oluştuğu, davacının marka başvurusu ile redde mesnet alınan markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davacı markası kapsamından çıkarılan dava konusu mal ve hizmetlerin, redde dayanak gösterilen markaların tescil kapsamındaki hizmetler ile bire bir aynı olduğu, dolayısıyla 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesinde aranan koşulların somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28.12.2017 tarih ve 2016/260 E- 2017/503 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 11.10.2019 tarih ve 2018/1483 E- 2019/996 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 2014/107175 numaralı başvuru ile 'Paşa İskender'+şekil markasının tescili için davalı TPMK'ya başvurduğunu, başvurularının TPMK Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından başvurunun 556 sayılı KHK.7/1-b maddesi gereğince kısmen ret edildiğini, kısmi ret kararına yaptıkları itirazın YİDK tarafından nihai olarak ret edildiğini, redde mesnet gösterilen 'Paşa' ibareli markalar ile müvekkili markasının KHK.7/1-b maddesi anlamında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, müvekkili şirketin 'Paşa' ibaresini meşhur ettiğini ve yurt içinde 100 civarında mağazasında kullanarak bilinir kıldığını, bu nedenle tanınmış marka olduğunu ileri sürerek davaya konu TPMK YİDK'in 2016-M-5110 sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili; müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; başvuru markası ile redde mesnet markalar arasında ortalama seviyedeki tüketici kitlesinin ilk bakışta bütün olarak bıraktığı izlenim açısından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede benzerlik olmadığı, bu markaları 7/1-b maddesi çerçevesinde karıştırılmasının ve ayırt edilemeycek derecede benzer bulunmasının mümkün olmadığı, davacı markasından redde mesnet olarak alınan markalar nedeniyle çıkartılan mal ve hizmetlerin aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler olduğu, mal ve hizmet sınıflarının aynı/aynı tür olmasına rağmen işaret bazında başvuru ve redde mesnet markaların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne TPMK YİDK'nın 17/05/2016 tarih 2016-M-5110 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; redde mesnet alınan markalardaki esaslı unsurun, başvuruya konu ibarede olduğu gibi 'PAŞA' kelimesinden oluştuğu, davacının marka başvurusu ile redde mesnet alınan markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davacı markası kapsamından çıkarılan dava konusu mal ve hizmetlerin, redde dayanak gösterilen markaların tescil kapsamındaki hizmetler ile bire bir aynı olduğu, dolayısıyla 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesinde aranan koşulların somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle davalı TPMK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.