11. Hukuk Dairesi 2019/5065 E. , 2020/2763 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/12/2017 tarih ve 2016/335 E. - 2017/582 K. sayılı kararın ayrı ayrı davalı Kurum vekili ve şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 20/06/2019 tarih ve 2018/1243 E. - 2019/708 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirketin 2016/10279 numaralı 'KURTOĞLU ALUMINYUM k+şekil' ibaresinin 35. sınıfta tescili için davalı Kuruma başvurduğunu, başvurusunda şekil unsurunun ön planda olduğunu, redde mesnet işaretin ise kelime markasından ibaret bulunduğunu, markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetler arasında da ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmamasına rağmen 2000/07631 numaralı 'KURTOĞLU DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ' ibareli markaya dayalı itiraz üzerine diğer davalı TPMK 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi uyarınca başvurusunun reddine karar verildiğini, bu karara yönelik itirazın YİDK'in 2016-M-6589 sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini ileri sürerek YİDK kararının iptalini talep etmiştir.
Asıl davada davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, başvuru konusu ibare ile redde mesnet marka arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı şirket vekili, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvurunun kapsamında yer alan hizmetlerle redde mesnet markanın kapsamındaki mal ve hizmetler arasında 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığı, marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin de aynı/aynı tür olmadığı, 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, YİDK’in 2016-M-6589 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karar davalı kurum ve şirket vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu başvurunun kapsamında özelleştirilmiş bir kısım malların satışına özgü mağazacılık hizmetlerinin yer aldığı, redde mesnet markanın kapsamında ise genel olarak mağazacılık hizmetlerinin bulunduğu, marka kapsamları arasında 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı, Dairemizin 12.05.2016 tarih, 2015/11817 esas, 2016/5411 karar sayılı ilamının da bu yönde olduğu, HGK'nın 22.03.2017 tarih, 2017/78-521 E., K. sayılı ilamında açıklandığı üzere tescil işleminin devamına yönelik talebin ayrı bir dava olmadığından bu talep hakkında ayrıca karar verilmemesinin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediği gerekçesiyle, Davalı TPMK vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı şirket vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl dava yönünden davanın kabulüne ve YİDK’in 2016-M-6589 sayılı kararının iptaline, birleşen dava yönünden davalı şirket hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı TPMK'dan alınmasına, 10/06/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2019/5065 E. , 2020/2763 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat