12. Hukuk Dairesi 2016/30244 E. , 2018/3877 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
12. Hukuk Dairesi 2016/30244 E. , 2018/3877 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip kesinleştikten sonra değişen oranlarda hesaplanması gerekirken faizin sabitlenerek %44 faiz oranı üzerinden hesaplama yapıldığı, bu doğrultuda da müvekkilinin maaşından yüksek miktarda kesinti yapıldığından bahisle değişen avans faiz oranlarının merkez bankasından sorularak dosya borcunun yeniden hesaplanmasını talep ettiği mahkemece; -ilk bilirkişi raporunun ayrıntısına yer verilmeden son düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak aynen;- “Bu kapsamda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi raporuna karşı şikayetçi vekili itirazda bulunmuş şikayetçi vekilinin itirazı yerinde görülerek dosya yeni bir bilirkişiye tevdi edilmiş ve 03/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda ... . İcra Müdürlüğü'nün 2004/2948 E. sayılı dosyasında borçlunun borcunun bittiği ve dosyaya fazla yatırılan 14.594,12 TL'nin dosya borçlusu ...'e iade edilmesi gerektiği belirtilmiş olup bu nedenle şikayetin kabulü ile 03/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen borçlu tarafından fazla ödenen 14.594,12 TL'nin ... . İcra Müdürlüğünün 2004/2948 Esas sayılı dosyasının borçlusu ...'e iadesine...” şeklindeki gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile, faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir.
Somut olayda 30/04/2004 tarihli takip talebinde yürütülmesi istenen %48 faiz oranının, avans faiz oranına denk geldiği, bu durumda talep edilen faiz oranı, belirtilen faiz oranlarına uygun olduğundan, alacaklının da, takipten sonrası için, avans faiz oranının uygulanmasını istediği sonucuna varılabilir. Dolayısıyla, takip tarihinden sonraki dönem için işlemiş faizin belirlenmesinde değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama
yapılması gerekli olup, mahkemece bilirkişiden aldırılan raporlar da bu yöndedir. Diğer taraftan her iki raporda da değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılmasına rağmen 24/12/2015 tarihli kök rapor ile 11/02/2016 tarihli ek raporda; 06/11/2015 tarihi itibariyle 16.642,44-TL. bakiye borcun mevcut olduğu tespit edilirken, başka bir bilirkişiden alınan 03/03/2016 tarihli raporda ise; 02/03/2016 tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, dosya borcunun bittiği ve 14.594,12-TL. fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği, raporlar arasında çelişkinin mevcut olduğu görülmektedir.
Öte yandan, borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir.
Dosya içinde, 06/11/2013 tarihli, toplam faiz miktarı 51.570,35-TL ve bakiye borç miktarı 37.914,34- TL olarak tespit edilen dosya hesabı olduğu görülmektedir.
O halde her ne kadar borçlunun takip sonrası için değişen oranlarda faiz uygulanarak dosya hesabının yapılması yönünde icra müdürlüğüne yaptığı bir müracaat olmasa da, takip dosyası içinde icra müdürlüğünce yapılmış 06/11/2013 tarihli dosya hesap tablosu bulunduğuna göre, mahkemece takip tarihinden sonraki avans faiz oranları belirlenerek, takipten sonrası için %48 oranı aşılmamak kaydıyla dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre, 06/11/2013 tarihli dosya hesabı denetlenerek (icra dairesince bakiye borç hesabı yapılan tarih) ve şikayet tarihi itibarı ile bakiye borç hesabı yaptırılarak; sonuca göre bir karar vermek gerekirken raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve 03/03/2016 tarihli bilirkişi raporuna neden itibar edildiğinin, nedenleri ile birlikte açık şekilde belirtilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip kesinleştikten sonra değişen oranlarda hesaplanması gerekirken faizin sabitlenerek %44 faiz oranı üzerinden hesaplama yapıldığı, bu doğrultuda da müvekkilinin maaşından yüksek miktarda kesinti yapıldığından bahisle değişen avans faiz oranlarının merkez bankasından sorularak dosya borcunun yeniden hesaplanmasını talep ettiği mahkemece; -ilk bilirkişi raporunun ayrıntısına yer verilmeden son düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak aynen;- “Bu kapsamda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi raporuna karşı şikayetçi vekili itirazda bulunmuş şikayetçi vekilinin itirazı yerinde görülerek dosya yeni bir bilirkişiye tevdi edilmiş ve 03/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda ... . İcra Müdürlüğü'nün 2004/2948 E. sayılı dosyasında borçlunun borcunun bittiği ve dosyaya fazla yatırılan 14.594,12 TL'nin dosya borçlusu ...'e iade edilmesi gerektiği belirtilmiş olup bu nedenle şikayetin kabulü ile 03/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen borçlu tarafından fazla ödenen 14.594,12 TL'nin ... . İcra Müdürlüğünün 2004/2948 Esas sayılı dosyasının borçlusu ...'e iadesine...” şeklindeki gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile, faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir.
Somut olayda 30/04/2004 tarihli takip talebinde yürütülmesi istenen %48 faiz oranının, avans faiz oranına denk geldiği, bu durumda talep edilen faiz oranı, belirtilen faiz oranlarına uygun olduğundan, alacaklının da, takipten sonrası için, avans faiz oranının uygulanmasını istediği sonucuna varılabilir. Dolayısıyla, takip tarihinden sonraki dönem için işlemiş faizin belirlenmesinde değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama
yapılması gerekli olup, mahkemece bilirkişiden aldırılan raporlar da bu yöndedir. Diğer taraftan her iki raporda da değişen oranlarda avans faiz oranlarına göre hesaplama yapılmasına rağmen 24/12/2015 tarihli kök rapor ile 11/02/2016 tarihli ek raporda; 06/11/2015 tarihi itibariyle 16.642,44-TL. bakiye borcun mevcut olduğu tespit edilirken, başka bir bilirkişiden alınan 03/03/2016 tarihli raporda ise; 02/03/2016 tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre, dosya borcunun bittiği ve 14.594,12-TL. fazla ödeme yapıldığının tespit edildiği, raporlar arasında çelişkinin mevcut olduğu görülmektedir.
Öte yandan, borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının, takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı, ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir.
Dosya içinde, 06/11/2013 tarihli, toplam faiz miktarı 51.570,35-TL ve bakiye borç miktarı 37.914,34- TL olarak tespit edilen dosya hesabı olduğu görülmektedir.
O halde her ne kadar borçlunun takip sonrası için değişen oranlarda faiz uygulanarak dosya hesabının yapılması yönünde icra müdürlüğüne yaptığı bir müracaat olmasa da, takip dosyası içinde icra müdürlüğünce yapılmış 06/11/2013 tarihli dosya hesap tablosu bulunduğuna göre, mahkemece takip tarihinden sonraki avans faiz oranları belirlenerek, takipten sonrası için %48 oranı aşılmamak kaydıyla dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre, 06/11/2013 tarihli dosya hesabı denetlenerek (icra dairesince bakiye borç hesabı yapılan tarih) ve şikayet tarihi itibarı ile bakiye borç hesabı yaptırılarak; sonuca göre bir karar vermek gerekirken raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve 03/03/2016 tarihli bilirkişi raporuna neden itibar edildiğinin, nedenleri ile birlikte açık şekilde belirtilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.