2. Hukuk Dairesi 2016/11566 E. , 2018/2368 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
2. Hukuk Dairesi 2016/11566 E. , 2018/2368 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin ise boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; mahkemece de kabul edildiği üzere kadının da eşini maddi yönden sıkıntıya koyacak harcamalar yaptığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile karşı davanın reddi doğru olmamıştır.
2-Ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece bedelinin ödenmesine karar verilen ziynetlerin değerleri hükümde ayrı ayrı gösterilmemiş, bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin 2. fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen davacı-davalı kadının boşanma davası, fer'ileri ve ziynet eşyası davasına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesi yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2018(Prş.)
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin ise boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; mahkemece de kabul edildiği üzere kadının da eşini maddi yönden sıkıntıya koyacak harcamalar yaptığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile karşı davanın reddi doğru olmamıştır.
2-Ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece bedelinin ödenmesine karar verilen ziynetlerin değerleri hükümde ayrı ayrı gösterilmemiş, bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin 2. fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre; dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden karar verilmesi gerekli hale gelen davacı-davalı kadının boşanma davası, fer'ileri ve ziynet eşyası davasına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesi yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2018(Prş.)