13. Hukuk Dairesi 2016/3130 E. , 2018/11557 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
13. Hukuk Dairesi 2016/3130 E. , 2018/11557 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketten toplam 66432 adet değişik cinslerde marul fidesini satın alarak... adresinde kaim bulunan taşınmazına diktiğini, kısa sürede dikimi gerçekleştirilen fidanların aniden çiçek tutmaya başladığını, göbek kısmında meydana gelen bu çiçeklenmenin, satın alınan ve ekilen fidelerin hastalıklı olmasından ya da mevsimi olmadığı halde dikiminden kaynaklandığını, ekimden hemen sonra göbek tutmadan çiçeklenme meydana gelmesinin ekilen fidelerin sağlıksız olduğunu, mevsimi olmadığı halde satışının yapıldığını ve davalının edimini gereği gibi yerine getirmediğini gösterdiğini, fidelerin canlanması ve verimli olabilmesi için her türlü çabayı sarfettiği halde fidelerden ürün ve verim alamadığını, maddi zarara uğradığını, bu zararın tespiti için ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/20 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda zararının 24.516,18 TL tespit edildiğini, tespit edilen bu zarar tutarının tahsil ve tazmini için ... 14. İcra Müdürlüğünün 2012/8886 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibinin durduğunu beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın Reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan satın aldığı marul fidelerinin hastalıklı olmasından ya da mevsimi olmadığı halde satışının yapılarak dikilmesinden dolayı ekimden kısa süre sonra fidanların aniden çiçek tutmaya başladığı, göbek tutmadan çiçeklenme meydana gelmesi nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece; ''.. davacının aldığı fidelerin satıcıdan kaynaklanan bir ayıp varsa, bunun ortaya çıkış tarihinin bitkilerin sapa kalktığı dönem olan mayıs 2012 dönemi olduğu, oysa tespitin 07/09/2012 tarihinde yapıldığı, buna rağmen herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, ayıbın gizli bir ayıp niteliğinde olmadığı, böylece BK. 223. Maddesine göre alıcının, satılanı kabul etmiş sayılacağı ve satılana herhangi bir talepte bulunamayacağı..'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesinde 'Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler.
Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.” hükmünü içermektedir.
Bu durumda, mahkemece dava konusu somut olaya özgü özel kanun hükümleri dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken Türk Borçlar Kanunu'nda yer alan genel nitelikteki düzenlemeler gereği süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketten toplam 66432 adet değişik cinslerde marul fidesini satın alarak... adresinde kaim bulunan taşınmazına diktiğini, kısa sürede dikimi gerçekleştirilen fidanların aniden çiçek tutmaya başladığını, göbek kısmında meydana gelen bu çiçeklenmenin, satın alınan ve ekilen fidelerin hastalıklı olmasından ya da mevsimi olmadığı halde dikiminden kaynaklandığını, ekimden hemen sonra göbek tutmadan çiçeklenme meydana gelmesinin ekilen fidelerin sağlıksız olduğunu, mevsimi olmadığı halde satışının yapıldığını ve davalının edimini gereği gibi yerine getirmediğini gösterdiğini, fidelerin canlanması ve verimli olabilmesi için her türlü çabayı sarfettiği halde fidelerden ürün ve verim alamadığını, maddi zarara uğradığını, bu zararın tespiti için ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/20 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda zararının 24.516,18 TL tespit edildiğini, tespit edilen bu zarar tutarının tahsil ve tazmini için ... 14. İcra Müdürlüğünün 2012/8886 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ve takibinin durduğunu beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın Reddine karar verilmiş, karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıdan satın aldığı marul fidelerinin hastalıklı olmasından ya da mevsimi olmadığı halde satışının yapılarak dikilmesinden dolayı ekimden kısa süre sonra fidanların aniden çiçek tutmaya başladığı, göbek tutmadan çiçeklenme meydana gelmesi nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece; ''.. davacının aldığı fidelerin satıcıdan kaynaklanan bir ayıp varsa, bunun ortaya çıkış tarihinin bitkilerin sapa kalktığı dönem olan mayıs 2012 dönemi olduğu, oysa tespitin 07/09/2012 tarihinde yapıldığı, buna rağmen herhangi bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, ayıbın gizli bir ayıp niteliğinde olmadığı, böylece BK. 223. Maddesine göre alıcının, satılanı kabul etmiş sayılacağı ve satılana herhangi bir talepte bulunamayacağı..'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
5553 sayılı Tohumculuk Kanununun 11.maddesinde 'Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler.
Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.” hükmünü içermektedir.
Bu durumda, mahkemece dava konusu somut olaya özgü özel kanun hükümleri dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken Türk Borçlar Kanunu'nda yer alan genel nitelikteki düzenlemeler gereği süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.