13. Hukuk Dairesi 2016/29983 E. , 2018/11524 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız, davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... Uluslararası Gayr. Yat. Ltd. Şti. vekili avukat Yeşim Karabacak ile davacı vekili avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirket tarafından aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2213 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ... adresinde bir süredir bulunmayışı nedeni ile icrai işleme yönelik ödeme emri tebligatının, Tebligat Kanunu 21. maddeye göre gerçekleştirildiğini, dosyanın bu suretle kesinleştiğini, takibin dayanağının, imzası kendisine ait olmayan tellallık sözleşmesinden doğan ücret alacağı olduğunu, haciz tehdidi altında borcu olmayan bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek; haciz tehdidi altında ödenen 67.588,30 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, davalıya ihtar edilen böyle bir sözleşmenin tarafınca imzalanmadığına yönelik açık beyanlarına rağmen kötüniyetli ve haksız suretle icrai işlem yapan davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, İcra ve İflas Kanunun İİK’nın 72. maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat davasıdır. İcra ve İflas Kanunun 72 maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Eldeki davada mahkemece, tellallık sözleşmesinin yüz yüze değil posta yoluyla gönderilerek imzalandığı iddiası karşısında davalı şirketin, imza hususunda kötüniyetine ilişkin yeterli bir emare dosyaya yansımamış olup yapılan yargılama ve araştırma ile ancak sözleşmenin davacı tarafından imzalanmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir. Az yukarıda açıklanan yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacı, dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği, davalı tarafından keşide edilen ve takip konusu alacağın ödenmesinin talep edildiği 15.11.2013 tarihli ihtarnameye 28.11.2013 tarihli cevabi ihtarname ile açıkça, dayanılan sözleşmeyi kabul etmediğini, taraflar arasında böyle bir sözleşmenin imza altına alınmadığını bildirmiş olup, davalı tarafından 26.03.2014 tarihinde sözleşmeye dayalı olarak icra takibi başlatılmış, davacı tarafından ise haciz tehdidi altında borçlu olmadığı bedel ödenmek durumunda kalınmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının bu istemi hakkında kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu istemin reddedilmesi usull ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 3.461,93 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/29983 E. , 2018/11524 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat