1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/16840 E. , 2018/6222 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/16840 E. , 2018/6222 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacının davalı ... İnşaat Şirketine yönelik açmış olduğu davanın ve taleplerinin reddine, diğer davalılara açmış olduğu davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar ... ve ... İnşaat Temizlik Turizm Gıda Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalılardan ihale ile hizmet satın aldıklarını, davalı yüklenicilerce istihdam edilen işçiler tarafından iş mahkemelerinde işçilik ücret ve alacaklarının tahsili istemiyle açılan davalar neticesinde 26.902,22 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, bu paranın ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek gecikme faizi ile birlikte davalı yüklenicilerden rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı ... İnşaat Şirketine yönelik açmış olduğu davanın ve taleplerinin reddine, diğer davalılara açmış olduğu davanın kabulüne, 12.336,50 TL alacağın davalı ... İnşaat Temizlik şirketinden, 3.664,87 TL alacağın davalı ...'den 10.900,84 TL alacağın davalı ... şirketinden ödeme tarihi olan 23/05/2013'den itibaren işletilecek yasal faizleri ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar ... ve ... İnşaat Temizlik Turizm Gıda Tic. Ve San. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından ve ücretlerinden sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatları ve ücret alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın ve ücret alacağının eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Dava, asıl işveren davacı belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı ve fazla çalışma, yıllık izin, UBGT, hafta tatili ücretinden tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Davacı ile davalılar arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelendiğinde, davacı belediyenin çalıştırılacak işçiler ile ilgili işe başlama, çalışma koşulları, denetleme, mali haklarının ödenmesi ile ilgili denetim ve kontrolü tamamen elinde bulundurduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak dava konusu alacaklardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca tacir olan davalının çalıştırdığı işçilerin fiili işçilik dışında sair ücret alacağı ve tazminat haklarından sorumlu olacağını bilebilecek durumda olduğu ancak, davacı belediyenin de asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olacağı gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece açıklanan bu husus göz ardı edilerek alacağın hesaplanarak sorumlulukların belirlenmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalıların ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalılara iadesine peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.