1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/4422 E. , 2018/5787 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/4422 E. , 2018/5787 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 25/06/2010 tarihinde 23.000,00 TL bedelle 84.000 km deki aracı noter satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını, servise götürdüğünde aracın 176,486 km de olduğunu öğrendiğini, durumu davalıya bildirerek aracı iade etmek istediğini, davalının yeni bir araç alma konusunda kendisine yardımcı olacağını belirttiğini ve değişik tarihlerde toplam 2.700,00 TL para gönderdiğini, davalı ile uzlaşma yoluna gitmek amacıyla 02/03/2011 tarihinde ihtarname gönderilerek 7.500,00 TL bedel iadesi talep edildiğini, davalının bu ihtara yanıt vermediğini belirterek aracın 84.000 km de ayıpsız ikinci el değeri ile 176.000 km de ikinci el satış değerinin belirlenmesini, belirlenecek bedelin araçtaki değer kaybı olarak 7.500,00 TL'nin satış tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talep edilen meblağ 8.664,43 TL'ye çıkartılmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma üzerine davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 14/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, ayıplı olarak satılan aracın değer kaybının davalıdan tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, aracın ayıplı olduğunu bilerek satış yapmadığını, aracı geri almayı kabul ettiğini ancak davacının memlekette olması nedeniyle araca bakım yaptırmadan yola çıkamayacağını belirtmesi üzerine aracın bakım bedelini kendisinden talep ettiğini ve kendisinin de davacıya 2.700,00 TL gönderdiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 14/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de dosyada taraflar arasında varlığı tartışmasız olduğu şekli ile 2.700,00 TL'nin davalı tarafından davacıya gönderildiği açık olmasına rağmen, bu husus verilen miktardan düşülmemiştir. Hal böyle olunca, 2.700,00 TL'nin verilen miktardan düşülmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hüküm ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.