1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/23023 E. , 2018/5723 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/23023 E. , 2018/5723 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi düzenlendiğini, davalının işçisi olarak kurumlarında çalışan dava dışı işçi ... tarafından aleyhine açılan işçi alacağı davası neticesinde ... 14. İcra Müdürlüğünün 2014/10233 Esas sayılı dosyasına 25.818,07 TL ödeme yapıldığını, yine dava dışı işçi ... tarafından aleyhine açılan işçi alacağı davası üzerine banka hesap numarasına 26/12/2013 tarihinde ödenecek 11.605,85 TL ödemeden 145,09 TL stopaj kesintisi yapılıp 11.460,76 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile, 37.423,92 TL nın ödeme tarihlerinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının kabulüne, 37.423,92 TL'nin (11.605,85 TL'sinin 26/12/2013 tarihinden, 25.818,07 TL'sinin 10/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hizmet alım ihalesinin davalı tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından ve ücretlerinden sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatları ve ücret alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın ve ücret alacağının eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Dava, asıl işveren davacı Sağlık Bakanlığı’na, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti ve ücret alacağından tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda davacı, dava dışı işçi ...ve ...ya ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının tamamının son alt işveren olması nedeniyle davalıdan tahsilini istemiş ve mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı dava dışı işçileri, davacı kurumda çalıştıran tek alt işveren değildir. Davalı dışında başka alt işverenler de işçi ... ve ...’yı davacı kurumda çalıştırmıştır. Bu nedenle davalının dava dışı işçileri çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, dava dışı işçilerin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının bu alt işverenden tahsiline karar verilmesi gerektiği, davalı son alt işveren olarak işçicin iş akdini haklı bir neden olmadan sona erdirerek ihbar tazminatı alacağının doğmasına sebebiyet verdiği için ihbar tazminatı alacağının tamamından sorumlu olduğu, işçinin hangi alt işveren döneminde yapılmış fazla çalışması ve ücret alacağı varsa bunların ücretlerinin de o alt işverenden tahsiline hükmedilmesi gerektiği ve ayrıca işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti yönünden de davalıya rücu edilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıdan bu alacağını da talep edebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.