1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/18933 E. , 2018/3777 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/18933 E. , 2018/3777 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı ile aralarında 28.1.2011 tarihinde alacağın temliki, sulh, ibra ve feragata ilişkin sözleşme imzalandığını, sözleşme hükümleri gereğince belirlenen tarihlerde davalı tarafından ödeme yapılması gerekirken buna uyulmadığını ve birkaç taksit ödendikten sonra geriye kalan bedelin ödenmediğini, bakiye bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşmede İ... Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin görevli olduğunun kararlaştırıldığı, davacı tarafından yetkili İcra dairesinde takip başlatılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
HMK'nun 17.maddesi hükmü uyarınca; yetki sözleşmesini tacirler ve kamu tüzel kişilerinin yapabileceği düzenlemiş olup, gerçek kişilerin yetki sözleşmesi düzenleyemeyeceği gibi, gerçek kişilerin düzenlediği yetki sözleşmesi geçersiz sayılmaktadır. Bu durumda yetkili icra dairesinin neresi olduğu hakkında HMK.nun genel hükümleri uygulanır.
HMK'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de, davacının istemi temlik sözleşmesinden kaynaklanan para alacağı olduğuna göre Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K'nın 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan ve davacı gerçek kişi olup, yetki sözleşmesi de yapamayacağından, davacının ikametgahı mahkemesi de yetkilidir. Somut olayda, davacının ikametgahı Bursa, davalının ikametgahı İstanbul olup, her iki mahkeme de yetkilidir ve davacının yetki konusunda seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı seçimlik hakkını kendi ikametgahı olan ... Mahkemeleri ve İcra Dairelerinden yana kullandığına göre, mahkemece; taraf delilleri toplanıp işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile icra takibi yetkili yerde yapılmadığından bahisle davanın reddi kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.