13. Hukuk Dairesi 2016/19366 E. , 2018/2815 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/19366 E. , 2018/2815 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı ... tarafından 12 aylık süre ile hizmet alımı işi için yapılan ihaleyi 7.951.338,00 TL teklif sunarak kazandığını ve bu bedel üzerinden hesaplanan 75.378,88 TL sözleşme damga vergisi, 45.243,11 sözleşme karar pulu, 3.975,67 TL KİK payı yatırdığını, ihale görüşmeleri sırasında hizmet süresi 12 ay belirlenmesine rağmen sürenin kısaltılarak sözleşmenin 6 ay süre ile imzalandığını ve 6 aylık hizmete karşılık toplamda 3.592.359,21 TL hakediş ödemesi yapıldığını, ödenmesi gereken damga vergisi, karar pulu ve KİK payının bu bedel üzerinden hesaplanması gerekirken teklif verilen fiyat üzerinden yatırılması nedeniyle fazladan ödeme yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava konusunun fazladan ödenen verginin iadesi talebine ilişkin olduğu ve bu nedenle davanın Vergi Mahkemesi’nde açılması gerektiği gerekçesiyle yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ihale aşamasında 12 ay süre ile belirlenen hizmet alım işinin sözleşme imzalanırken sürenin 6 aya düşürülmesi sonucu fazladan ödenen damga vergisi, karar pulu ve KİK payının iadesi istemine ilşkindir. Kural olarak, kamu ihalelerinde ihale kararı ve ekleri ile ilgili sözleşmenin imzalanmasından önceki aşamada doğan ihtilâfların çözüm yeri idari yargı, sözleşmenin yapılmasından sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözüm yeri adli yargıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2001 gün T.257-285 sayılı kararı, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 03.02.1997 gün 4/3 sayılı kararı, Dairemizin 04.02.1999 gün 1998/4598 Esas, 1999/292 Karar sayılı kararı ve benzer kararlar).
Taraflar arasında sözleşme imzalanmış olup, sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan bu uyuşmazlıkla ilgili taleplerin incelenmesinde adli yargı mercileri görevlidir.
Ne varki 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda, davalı, tacir olmadığı gibi eldeki dava da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. O halde, mahkemece, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön